geçim sıkıntısı için okunacak sure / Borçluluk ve Geçim Sıkıntısı İçin Okunacak Dualar

Geçim Sıkıntısı Için Okunacak Sure

geçim sıkıntısı için okunacak sure

Cuma günü dileklerin kabul olması için okunacak dua! Cuma günü okunacak dualar, zikirler ve esmalar nelerdir?

Her hafta milyonlarca inanan dileklerin kabul olması için okunacak dualar, zikirler ve esmaları araştırıyor. Ancak inanalar, sadece dileklerinin kabul olması için değil, rahmet ve mağfiret dilemek için de Cuma günü Allah-u Tealâ’ya el açıyor, niyaz ediyor. İşte, hem dileklerin kabul olması hem de Hakkın rahmet ve bereketinden nasiplenebilmek için Cuma günü okunacak dualar, zikirler ve esmalar…

CUMA GÜNÜ DUASI

Duanın Okunuşu:

Allahumme yâ ganiyyü, yâ Hamidü, yâ Mübdiü, yâ Mu’idu, yâ Rahîmü, yâ Vedûd.Eğisni bi helâlike an harâmike bitâatike an ma’siyetike vebi fadlike ammen sivâke.

Türkçe Anlamı: Ey Gani, Ey Hamid, Ey icad edici ve ey iade edici, ey merhamet sahibi ve ey muhabbet eden Allah’ım.Helalin ile beni haramdan sakındır, taatın ile mâsiyetinden beni uzaklaştır. Fazlü keremin ile senden gayrısını bana unuttur.

“Allah’ım! Beni amellerin ve ahlâkın en güzeline kavuştur. Onların en güzeline ancak sen ulaştırabilirsin. Beni kötü işlerden ve kötü ahlâktan muhafaza et. Bunlardan ancak sen koruyabilirsin.” (Nesâi, İftitâh, 16.)

“Allah’ım! Bana öğrettiklerinle beni faydalandır. Bana fayda verecek ilmi bana öğret ve ilmimi artır.” (Tirmizî, Deavât 128.)

Yâ Erhamerrâhimîn, Resul-i Ekremin (a.s.m) hürmetine, bizi onun şefaatine mazhar ve sünnetinin ittibaına muvaffak ve dâr-ı saadette onun âl ve ashâbına komşu eyle! Âmin, âmin, âmin.

Yâ Erhamerrâhimîn, medet! Bizi muhafaza eyle. Bizi cin ve insî şeytanların şerrinden kurtar. Kardeşlerimin kalblerini birbirine tam sadakat ve muhabbet ve uhuvvet ve şefkatle doldur. Âmin

Cuma günü dileklerin kabul olması için okunacak dua Cuma günü okunacak dualar, zikirler ve esmalar nelerdir

CUMA GÜNÜ OKUNACAK DUALAR

"Allah'ım! Fayda vermeyen ilimden, katına yükselmeyen (kabul olunmayan) amelden, huzur bulmayan kalpten ve kulak verilmeyen duadan sana sığınırım." (Taberani)

El Ahzab Sûresi 56. ayet-i kerimede Allah-ü Teâlâ buyurmaktadır ki; "Gerçekten Allah ve melekleri Peygambere salât ederler, O' nu överler. Ey iman edenler! Siz de O'nu övün ve O'na salât ve selam edin, O'na gönülden teslim olun."

"Allah'ım! Darlıktan ve üzüntüden sana sığınırım. Acizlikten ve tembellikten sana sığınırım. Korkaklıktan ve cimrilikten sana sığınırım. Borcun sıkıntısından ve insanların baskısından sana sığınırım." (Cem'ul Fevaid)

İmam-ı Suyûtî, el-Câmi’u’s-sağir’inde rivayet eder ki, Nebiyy-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz şöyle buyurmuşlardır:

“Kim cuma namazından sonra -konuşmadan ve kalkmadan- ihlâs, Felâk ve Nâs sûrelerini yedişer defa okursa Allah Teâlâ onu gelecek cumaya kadar, zarar verici şeylerden muhafaza buyurur.”(Suyûtî, el-Câmiu’s-sağîr, no: 8954; Ali el-Müttakî, II, 648/4985)

"Allah'ım! Cehennem azabından, kabir azabından, Mesih ve Deccal'ın fitnesinden, hayat ve ölüm fitnesinden Sana sığınırım." (Kütüb-i Sitte)

Cuma günü okunacak rızık duası : Allahümme Ya Ğaniyyü,Ya Hamidü,Ya Mübdiü Ya Mu’idü,Ya Rahimü Ya Vedud. Eğisni bi helalike an haramike ve bitaatike an ma’siyetike vebi fadlike ammen sivake.

Rızık duasının Türkçe manası : Ey Gani Ey Hamid,ey icad edici ve ey iade edici, ey merhamet sahibi ve ey muhabbet eden Allah’ım. Helalin ile beni haramdan sakındır.Taatin ile beni masiyetinden uzaklaştır. Fazlu keremin ile bana senden gayrisini unuttur.

Cuma günü dileklerin kabul olması için okunacak dua Cuma günü okunacak dualar, zikirler ve esmalar nelerdir

CUMA GÜNÜ OKUNACAK SURELER

İşte cuma günü okunacak surelerden bazıları:

  • Fatiha Suresi
  • Zilzâl Suresi
  • Duhan Suresi
  • Kehf Suresi
  • Hud Suresi

CUMA GÜNÜ ÇEKİLECEK TESBİHLER

  • Cuma günü 100 defa" "YA ALLAH" diye zikreden insanın bütün dilekleri kabul olur.
  • Cuma Günü "YA VALİ" esmasını (1000) defa okuyan her işinde kolaylık görür.
  • Cuma günü "LA İLAHE İLLALAHÜ'L MELİKÜ'L HAKKU'L- MÜBİN" (200) defa zikreden Kişi Allah'tan ne isterse verilir.
  • Cuma gecesi "YA DARR" Esmasını (100) kere çekerse, düşmüş olduğu dertten kurtulur. Fakir ve düşkün kimseler buna devam etseler çok faydasını görürler.
  • Cuma Günü " YA VELİYYÜ YA ALLAH" esmasını (1000) defa zikreden kişi her istediğine kavuşur.
  • Cuma günü namazdan önce yüz defa “Ya Allah, Ya Hu” diyen kimsenin hayırlı dileği gerçekleşir.
  • Cuma günü herhangi bir saatte: Lâ ilahe illâ ente yâ Hannânü ya Mennânü yâ bedî’as semâvâti vel arzı yâ zel Celâli vel İkrâm diye dua edilirse, sahibine muhakkak icabet olunur.
  • Cuma ezanı vakti 1062 kere Yâ Bâis ismi şerifini zikreden bekârın kısmeti açılır
  • Cuma namazından sonra yüz defa “Ya Rahman” diyenler unutkanlıktan ve gafletten kurtuldukları gibi kalpleri de nurlanır.
  • Cuma namazından sonra yüz defa “Ya Gaffar” ism-i şerifini okuyanlar affa mağfirete mazhar olurlar
  • Kim Cuma gecesi, Fatiha ile 15 kere İzâ Zülzile suresini okuyarak iki rekat namaz kılarsa, Allah onu kabir azabından, kıyametin dehşetli anlarından korur.
  • Cuma günü sela ile ezan arasında cuma suresinin 9 – 10- 11. ayetleri 3 kere okunursa o hafta içinde eline helal para geçer
  • Cuma günü 80 salevat getirenin, 80 yıllık günahı affolur.[Dare Kutni]
  • Cuma günü veya gecesi Duhan suresini okuyana Cennette bir köşk ihsan edilir.[Taberani]
  • Cuma gecesi Yasin suresini okuyanın, günahları affedilir. [İsfehani]
  • Cuma günü gusledenin günahları affolur. [Taberani]
  • Cuma günü sabah namazından önce, "Estagfirullahelazim ellezi la ilahe illa hüvel hayyel kayyume ve etubü ileyh" okuyanın, deniz köpüğü kadar da olsa günahları affolur. [İbni Sünni]
  • Cuma günü akşama doğru “Yâ Veliyy” ism-i şerifini okuyanların hayırlı dilekleri kabul olunur.
  • Cuma gecesi 1000 defa “Yâ Muhsî” ism-i şerifini okuyanın kıyamet gününde hesabı kolay olur.
  • Cuma günü 1000 defa “Yâ Vâlî” ism-i şerifini okuyarak dua edenin duası kabul olur, işleri kolaylaşır.
  • 10 hafta süreyle Cuma günleri onar defa “Yâ Ganiyy, Yâ Muğni” ism-i şeriflerini okuyan zengin olur.
  • Cuma geceleri 100 defa “Yâ Dârr” ism-i şerifini okumaya devam eden Cenabı Hakka yakın olur ve zarar verici şeylerden emin olur.
  • Cuma namazından sonra yüz defa “Yâ Gafur” ism-i şerifini okuyanlar af olunur.
  • Cuma namazında hutbe esnasında yüz defa “Ya Basîr” ism-i şerifini okuyanı Cenab-ı Allah hidayete erdirir, kalp gözünü açar.
  • Cuma Günü” YA VELİYYÜ YA ALLAH” esmasını (1000) defa zikreden kişi her istediğine kavuşur.
  • Cuma günü “LA İLAHE İLLALAHÜ’L MELİKÜ’L HAKKU’L- MÜBİN” (200) defa zikreden Kişi Allah’tan ne isterse verilir.
  • Cuma günü Sabah 'YA-RAKİB esması (312) defa zikrederek istegini Allah’a bildirirsen isteğin kabul olur.
  • İmam-ı Gazali'ye göre, Cuma günü bin kere Ya Allah diyenler evliyalar sınıfına katılırlar.
Cuma günü dileklerin kabul olması için okunacak dua Cuma günü okunacak dualar, zikirler ve esmalar nelerdir

CUMA GÜNÜ OKUNABİLECEK ESMALAR

  • Ya Gaffar – 1281 Kere Okunur
  • Affedilmek, günahlardan korunmak, sığınmak, üzüntüyü yenmek için okunur
  • Ya Vehhâb – 14 Kere Okunur
  • Sıkıntısız, rahat bir hayat sürmek ve kalp damarlarının tıkamaması için okunur
  • Ya Rezzak – 308 Kere Okunur
  • Bol rızıklı ve zengin bir ömür geçirmek; kalp kasları ve mide için.
  • Ya Bâsıt – 72 Kere Okunur Cuma- Sabah ve İkindi
  • Rızkının genişlemesi ve bereketin artması; psikolojik ve ruhsal rahatsızlıklar için.
  • Ya Lâtif – 129 Kere Okunur
  • Dileklerin olması, kısmet ve rızkın açılıp artması ve burun için.
  • Ya Hakîm – 78 Kere Okunur
  • İlim ve hikmet sahibi olmak, uzağı görmek, hikmetli iş yapmak için.
  • Ya Mecîd – 57 Kere Okunur
  • İzzet ve şerefin sahibi olmak ve itibarının artması için.
  • Ya Bâis–573 Kere Okunur
  • Kuvvetli irade sahibi olmak, alacaklarını tahsil etmek için
  • Ya Hakk – 108 Kere Okunur
  • Sağlam bir imana ve doğru bir ibadet hayatına sahip olmak, başladığı işi bitirmek için
  • Ya Vekil – 66 Kere Okunur
  • Allahtan her türlü yardımı görmek, her şeye karşı korunmak için.
  • Ya Metîn – 500 Kere Okunur
  • Maddi ve manevi dayanıklılık, sağlam ve iradeli olmak, hastalıklardan kurtulmak için
  • Ya Muhsî – 148 Kere Okunur
  • Akıl dinamikliği, zekânın ve hislerin kuvvetli olması için
  • Ya Hasîb – 80 Kere Okunur
  • Herkese karşı açık alınlı olmak hesabını kolay vermek için
  • Ya Kerim – 270 Kere Okunur
  • Zengin ve cömert olmak, her kolaylığa sahip olmak için
  • Ya Rakîb–312 Kere Okunur
  • Allahın koruması altında olmak, bunu hissetmek ve hafızanın kuvvetlenmesi için
  • Ya Muhyî – 68 Kere Okunur
  • İşlerde başarılı olmak, hastalıklardan kurtulmak…
  • Ya Nâfi’ – 201 Kere Okunur
  • Hastalık ve zararlı şeylerden korunmak; yağ keseleri, kemikler ve karaciğer için.
  • Ya Nûr – 256 Kere Okunur
  • Doğruyu ve yanlışı görüp kalp nuruna sahip olmak ve kalp sağlığı için
  • Ya Vâcid – 14 Kere Okunur
  • Aradığını ve kaybettiğini bulmak için.
  • Ya Mâcid – 48 Kere Okunur
  • Bol kazanç elde etmek ve şerefli yaşamak için.
  • Ya Ehad – 13 Kere Okunur
  • Kalbin uyanıklığı ve isteklerin yerine gelmesi…
  • Ya Âhir – 801 Kere Okunur
  • Ömrün uzaması ve bereketi için.
  • Ya Berr – 202 Kere Okunur
  • Her halükârda iyilik bulmak için.
  • Ya Muğnî – 1100 Kere Okunur
  • Rahat bir geçim, bol rızık; zenginlik ve sinirler için
  • Ya Vâris – 707 Kere Okunur
  • Uzun ömür, bol mal, şeref ve rızık sahibi olmak için.
Cuma günü dileklerin kabul olması için okunacak dua Cuma günü okunacak dualar, zikirler ve esmalar nelerdir

CUMA GÜNÜ DİLEKLERİN KABUL OLMASI İÇİN OKUNACAK DUA

Cuma günü ikindi namazı ile güneş batmasına kadar olan zaman diliminde dua edilmesi tavsiye ediliyor. Cuma günü okunması gereken dua ise şöyle;

-"La ilahe illa ente ya hannanü ya mennanü ya bedias semavati vel erdi ya zel celali vel ikram"

Cuma günü akşam ezanına 45 dakika kala "Ya Meliki Muktedir sin Allah'ım bana yardım et" ismini (100) defa tekrarlayıp sonrada dileğini söyleyen kişi sıkıntıdan kurtulur ve derdine derman bulur.

Cuma namazından sonra işe şu dua okunmalıdır;

-Allahümme yâ ganiyyü, yâ hamîdü, yâ mübdiü, yâ mu'îdü, yâ rahîmü, yâ vedûd. Eğninî bihalâlike an harâmike ve bifadlike ammen sivâke.

Manası : Ey Ganî, Hamîd, Mübdi, mu'îd, Rahîm, Vedûd olan Allahım. Beni halâl ettiklerinle iktifâ ettir, haramlara düşürme. Fadlınla, ihsân ederek beni Senden başkasına muhtâc etme! demektir.

Bu duaya edenleri Allahü teâlâ başkalarına muhtaç etmez ve ummadığı yerden rızıklandırır.

Kurban ile İlgili Ayetler ve Hadisler

AYETLER

Biz, (İbrahim’e) büyük bir kurbanlık vererek onu (İsmail’i) kurtardık. (Saffat 107)

Haccı da, umreyi de Allah için tamamlayın. Eğer (düşman, hastalık ve benzer sebeplerle) engellenmiş olursanız artık size kolay gelen kurbanı gönderin. Bu kurban, yerine varıncaya kadar başlarınızı tıraş etmeyin. İçinizden her kim hastalanır veya başından rahatsız olur (da tıraş olmak zorunda kalır)sa fidye olarak ya oruç tutması, ya sadaka vermesi, ya da kurban kesmesi gerekir. Güvende olduğunuz zaman hacca kadar umreyle faydalanmak isteyen kimse, kolayına gelen kurbanı keser. Kurban bulamayan kimse üçü hacda, yedisi de döndüğünüz zaman (olmak üzere) tam on gün oruç tutar. Bu (durum), ailesi Mescid-i Haram civarında olmayanlar içindir. Allah’a karşı gelmekten sakının ve Allah’ın cezasının çetin olduğunu bilin. (Bakara 196)

(Ey Muhammed!) Onlara, Âdem’in iki oğlunun haberini gerçek olarak oku. Hani ikisi de birer kurban sunmuşlardı da, birinden kabul edilmiş, ötekinden kabul edilmemişti. Kurbanı kabul edilmeyen, “And olsun seni mutlaka öldüreceğim” demişti. Öteki, “Allah, ancak kendisine karşı gelmekten sakınanlardan kabul eder” demişti. (Maide 27)

Ey iman edenler! İhramlı iken (karada) av hayvanı öldürmeyin. Kim (ihramlı iken) onu kasten öldürürse (kendisine) bir ceza vardır. (Bu ceza), Kabe’ye ulaştırılmak üzere, öldürdüğünün dengi olup, içinizden iki adil kimsenin takdir edeceği bir kurbanlık hayvan; veya yoksulları yedirmek suretiyle keffaret; yahut onun dengi oruç tutmaktır. (Bu) yaptığı işin kötü sonucunu tatması içindir. Allah, geçmiştekileri affetmiştir. Fakat kim bir daha böyle yaparsa, Allah ondan intikam alır. Allah, mulak güç sahibidir, intikam sahibidir. (Maide 95)

Allah; Ka’be’yi, o saygıdeğer evi, haram ayı , hac kurbanını ve (bu kurbanlara takılı) gerdanlıkları insanlar(ın din ve dünyaları) için ayakta kalma (ve canlanma) sebebi kıldı. Bunlar, göklerde ve yerde ne varsa hepsini Allah’ın bildiğini ve Allah’ın (zaten) her şeyi hakkıyla bilmekte olduğunu bilmeniz içindir. (Maide 97)

“… Kendilerine rızık olarak verdiği kurbanlık hayvanlar üzerine belirli günlerde Allah’ın adını ansınlar. Artık onlardan siz de yiyin, yoksula fakire de yedirin” (Hac 28)

Sizin için onlarda belli bir zamana kadar birtakım yararlar vardır. Sonra da kurbanlık olarak varacakları yer Beyt-i Atik (Kabe)’dir. (Hac 33)

‘’Her ümmet için, Allah’ın kendilerine rızık olarak verdiği hayvanlar üzerine ismini ansınlar diye kurban kesmeyi meşru kıldık…” (Hac 34)

“Kurbanlık büyükbaş hayvanları da sizin için Allah’ın dininin nişanelerinden kıldık. Sizin için onlarda hayır vardır. Onlar saf saf sıralanmış dururken kurban edeceğinizde üzerlerine Allah’ın adını anın. Yanları üzerlerine düşüp canları çıkınca onlardan siz de yeyin, istemeyen fakire de istemek zorunda kalan fakire de yedirin. Şükredesiniz diye onları böylece sizin hizmetinize verdik.” “Onların etleri ve kanları asla Allah’a ulaşmaz. Allah’a ulaşacak olan ancak, sizin O’nun için yaptığınız, gösterişten uzak amel ve ibadettir.” (Hac 36,37)

Onlar, inkar edenler ve sizi Mescid-i Haram’ı ziyaretten ve (ibadet amacıyla) bekletilen kurbanlıkları yerlerine ulaşmaktan alıkoyanlardır. Eğer, oradaki henüz tanımadığınız inanmış erkeklerle, inanmış kadınları bilmeyerek ezmeniz ve böylece size bir eziyet gelecek olmasaydı, (Allah, Mekke’ye girmenize izin verirdi). Allah, dilediğini rahmetine koymak için böyle yapmıştır. Eğer, inananlarla inkarcılar birbirinden ayrılmış olsalardı, onlardan inkâr edenleri elem dolu bir azaba uğratırdık. (Fetih 25)

HADİSLER

Cundub b. Sufyan radiallahu anh şöyle rivayet etmiştir: Kurban bayramı günü Hz. Peygamber aleyhisselam ile beraber hazır bulundum. Namazı kıldı, namazı bitirip de selam verince, namaz bitmeden önce kesilmiş olan bazı kurban etleri ile karşılaştı. Bunun üzerine: “Kim namazdan önce kurbanını kestiyse onun yerine bir kurban daha kessin. Kim kesmemiş ise besmele ile kessin” buyurdu. (Müslim)

Berâe radiallahu anh şöyle rivayet etmiştir: Dayım Ebu Bürde kurbanını namazdan evvel kesti. Bunun üzerine Hz. Peygamber (a.s.): “Senin bu koyunun yalnız et içindir” buyurdu. Ebu Burde: “Ey Allah’ın Resulü! Bende bir keçi oğlağı var” dedi. Hz. Peygamber: “Onu kurban et. Fakat senden başkasına yaramaz” buyurdu. Sonra da şunları ilâve etti: “Her kim namazdan evvel keserse ancak kendi nefsi için kesmiş olur. Her kim namazdan sonra keserse kurbanı tamam olmuş ve müslümanların sünnetine uymuş olur.” (Müslim)

Enes radiallahu anh şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber aleyhisselam kurbanın birinci günü: “Her kim namazdan evvel kurbanını kesmiş ise iade etsin” buyurdu. Bunun üzerine birisi kalkıp: “Ey Allah’ın Resulü! Bu, et yeme arzu edilen bir gündür” dedi de komşularının ihtiyacından bahsetti. Bunun üzerine Hz. Peygamber kendisini tasdik eder gibi oldu. O kişi: “Bende bir oğlak vardır ki bence et için kesilen iki koyundan daha iyidir. Onu (kurban olarak) keseyim mi?” diye sordu. Hz. Peygamber da ona müsaade etti. Ben onun aldığı bu müsaadenin başkasına ulaşıp ulaşmadığını bilmiyorum. Hz. Peygamber iki koç kesti. Ardından insanlar küçük bir koyun sürüsüne doğru gidip sürüyü aralarında taksim ettiler yahut parçalara ayırdılar. (Müslim)

Ukbe b. Âmir’in radiallahu anh haber verdiğine göre: Hz. Peygamber (a.s.), ona sahabelere vekaleten taksim etmek üzere bir koyun sürüsü vermişti. (Ukbe de bunları taksim ettikten sonra) geriye bir oğlak kalmıştı. Ukbe bunu Hz. Peygamber’e söylediğinde: “Onu da sen (Ravi Kuteybe arkadaşlarına dağıtmak üzere) kurban et” buyurmuştur. (Müslim)

Enes (r.a.) şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber aleyhisselam aklı karalı alaca ve boynuzlu iki koç kurban etti ve bunları kendi eliyle kesti. Keserken de ayağını onların yanlarına basıp besmele çekti ve tekbir getirdi. (Müslim)

Rafi’ b. Hadîc radiallahu anh şöyle rivayet etmiştir: Ben: Ey Allah’ın Resulü! Yarın düşmanla karşılaşacağız. Halbuki yanımızda bıçak yok! diye sordum. “Hayvanın kendi kendine ölmemesi için acele davran. Kesim bol kan akıtan bir şeyle yapılır ve üzerine Allah’ın adı anılırsa onu ye. Yalnız dişle tırnak müstesna. Bunun sebebini anlatayım: Diş bir kemiktir (kesmez), tırnak ise Habeş halkının bıçağıdır” buyurdu. Rafi’ dedi ki: Biz bol deve ve koyun ganimetine nail olduk. Bu sırada develerden birisi kaçmıştı. Derken mücahitlerden bir kimse onu ok atıp vurdu da bu suretle hayvanı durdurdu. Bunun üzerine Hz. Peygamber (a.s.): “Bu hayvanlar vahşi hayvanlar gibi kaçıyorlar. Bunlardan herhangi biri kaçarsa işte böyle muamele ediniz” buyurdu. (Müslim)

Hz. Aişe’nin radiallahu anha rivayetinde Abdullah b. Vakıd şöyle anlatır: Hz. Peygamber (a.s.) kurbanların etlerini üç günden sonraya (bırakıp) yemeyi yasaklamıştır. Abdullah b. Ebu Bekr de: Bu hususu Amre’ye andım o da bana Abdullah b. Vakıd doğru söylemiştir. Ben Hz. Aişe’yi şöyle derken duydum: Resulüllah zamanında bedeviden birçok kişi Kurban bayramına yakın Medine’ye doğru yavaş yavaş yürüyüp geldiler. Bunu gören Resulüllah “kurban etlerini üç gün tutabilirsiniz sonra kalanı dağıtınız” buyurdu. Bu yılı takip eden yılda sahabeler “ey Allah’ın Resulü birtakım insanlar kurbanlarından kaplar dolusu erzak ediniyorlar, kurban etlerinden yağ eritip biriktiriyorlar” dediler. Resulüllah: “İyi de bunu bana niçin söylüyorsunuz?” buyurdu. Sahabeler geçen sene kurban etlerinin üç günden sonra yenilmesini yasaklamıştın da ondan soruyoruz dediler. Resulüllah: “Ben o zaman ancak kütleler halinde yavaş yavaş akın edip gelen fakir bedeviden dolayı yasaklamıştım, şimdi kurban etlerinizi yeyiniz, birikiriniz ve tasadduk ediniz” buyurdu. (Müslim)

Seleme b. Ekva’nın (r.a.) naklettiğine göre: Hz. Peygamber (a.s.) şöyle buyurmuştur: “Kim kurban keserse bayramın üçüncü gecesinden sonra evinde kurban etinden bir şey bulunduğu halde sabahlamasın” buyurdu. Ertesi seneye girdiğimiz zaman sahabeler: “Ey Allah’ın Resulü! Kurban etlerini geçen sene yaptığımız gibi mi yapacağız (yani dağıtacak mıyız)?” diye sordular. Hz. Peygamber: “Hayır (bu yıl yiyin, yedirin, azık da edinin) çünkü geçen sene halk arasında geçim zorluğu vardı. Bu sebeple kurban etlerinin halk arasında dağıtılmasını arzu ettim” buyurdu.(Müslim)

Ebu Hureyre (r.a.) şöyle anlatmaktadır:Hz. Peygamber (a.s.): “İslâm’da fera ve atira yoktur” buyurdu.
Ravi İbn Rafi’ kendi rivayetinde: Fera, hayvanın ilk doğurduğu yavrularıdır. (Cahiliyede müşrikler bu ilk yavruları putlarına) kurban ederlerdi, izahını ilâve etmiştir. (Müslim)

Ümmü Seleme radıyallahu anhâ’dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Kimin kesecek kurbanı varsa, zilhicce ayı (nın hilâli) girince kurbanını kesinceye kadar saçından ve tırnaklarından hiç bir şey kesmesin.” (Müslim, Edâhî 42. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Dahâyâ 3.)

İbni Abbâs radıyallahu anhümâ‘dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Başka günlerin hiçbirinde, –zilhiccenin ilk on gününü kastederek– şu günlerde işlenecek amel–i sâlihten, Allah katında, daha sevimli hiçbir amel yoktur.”
– Allah uğrunda yapılacak cihad da mı üstün değildir, Yâ Resûlallah? dediler.
– “(Evet) Allah yolunda yapılacak cihad da. Ancak malını ve canını tehlikeye atarak cihada çıkan, şehit olup dönmeyen kimsenin cihâdı başka. (O, bundan üstündür), “ buyurdu. (Buhârî, Îdeyn 11. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Savm 61; Tirmizî, Savm 52; İbni Mâce, Sıyâm 39.)

Ebû Katâde radıyallahu anh‘den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem‘e arefe günü tutulan orucun fazileti soruldu; o da: “Geçmiş bir yılın ve gelecek bir yılın günahlarına kefâret olur” buyurdu. (Müslim, Sıyâm 196, 197. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Savm 54; Tirmizî, Savm 48; İbni Mâce, Sıyâm 40.)

İbni Abbâs radıyallahu anhümâ‘dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem aşûre gününde oruç tuttu ve oruç tutmayı tavsiye etti.” (Buhârî, Savm 69; Müslim, Sıyâm 127, 128.)

İbni Abbâs radıyallahu anhümâ‘dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Gelecek seneye kadar yaşayacak olursam, muharrem ayının dokuzuncu günü oruç tutarım.” (Müslim, Sıyâm 134. Ayrıca bk. İbni Mâce, Sıyâm 41.)

Âişe radiallahu anha’dan rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Ademoğlu kurban kesme gününde Allah katında kan akıtmaktan daha sevimli bir amel işlememiştir. O kurban kıyamet günü boynuzları kılları ve tırnaklarıyla gelecektir. Kurbanın kanı yere düşmeden önce Allah katında hemen kabul olunur. Bu sebeple kestiğiniz kurbanlardan dolayı sıkıntı değil gönlünüz hoş olsun.” (İbn Mâce, Edaha: 3)

Enes b. Mâlik (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlullah (s.a.v.) boynuzlu alaca renkli iki koçu kendi eliyle keserek kurban etti. Besmele çekti, tekbir aldı ve keserken ayağını koçların sağ yanı üzerine koydu.” (Buhârî, Edâhî: 7; Müslim, Edâhî: 3)

Berâ b. Âzib (r.a.)’den merfu olarak rivâyet ettiği hadisinde şöyle diyor: “Topal hayvan, tek gözlü hayvan, hastalığı belli olan hayvan zayıf, ve cılız hayvanlar kurban edilmez.” (Ebû Dâvûd, Dahaya: 5; İbn Mâce, Edahî: 8)

Ali b. ebî Tâlib radiallahu anh’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, bize kurbanlık hayvan alırken göz ve kulağına dikkat etmemizi, kulağı, burnu kesik, boynuzu kırılmış hayvanlardan kurban kesmemeyi bize emretti.” (Ebû Dâvûd, Dahaya: 5; İbn Mâce, Dahaya: 8)

Ukbe b. Âmir radiallahu anh’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem kendi keseceği kurbanlık hayvanları ashabı arasında dağıttı geriye bir oğlak kalmıştı ki Ukbe bunu Rasûlullah (s.a.v.)’e hatırlatmıştı. Rasûlullah (s.a.v.) de onu da sen kendin için kurban et buyurdular.” (Ebû Dâvûd, Dahaya: 5; İbn Mâce, Dahaya: 7)

Câbir (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Hudeybiye’de, Rasûlullah (s.a.v.) ile beraber deveyi de sığırı da yedi kişi için boğazlayıp kurban etmiştik. (Ebû Dâvûd, Dahaya: 6; İbn Mâce: Dahaya: 5)

Adiyy (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Sığır; yedi kişi için kurban olur.” Dedim ki: “Şayet karnından yavrusu çıkarsa?” “Onunla beraber yavrusunu da kes” dedi. “Ya topal hayvan ne olacak?” dedim. Dedi ki: “Kurban edileceği yere gidebiliyorsa kurban olur.” Dedim ki: “Ya boynuzu kırık hayvan ne olacak?” “Zararı yok dedi ve biz emrolunduk veya Rasûlullah (s.a.v.), bize emretti ki: Kurban edilecek hayvanların göz ve kulaklarını dikkatle inceleyip alın.” (Ebû Dâvûd, Dehaya: 5; İbn Mâce, Dehaya: 8)

Umâra b. Abdullah (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: A’ta b. Yesâr’dan işittim şöyle diyordu: Ebû Eyyûb el Ensârî’ye sordum; Rasûlullah (s.a.v.)’in zamanında kurbanlar nasıldı diye şöyle cevap verdi: “Kişi kendisi ve çoluk çocuğu için tek bir kurban keserdi de onun etinden kendileri de yer başkalarına da yedirirlerdi. Neticede Müslümanlar birbirleriyle övüneceğiz diye gördüğün gibi birkaç kurban kesmek durumuna geldiler.” (İbn Mâce, Dahaya: 10; Muvatta, Dahaya: 5)

Cebele b. Suhaym (r.a.)’den rivâyete göre, adamın biri İbn Ömer (r.a.)’e kurban kesmek vâcib midir? diye sordu. O da; Rasûlullah (s.a.v.) ve Müslümanlar kurban kestiler dedi. Adam aynı soruyu tekrar edince aklını kullanıp ne dediğimi, anlamıyor musun? Rasûlullah (s.a.v.), ondan sonrada Müslümanlar kurban kestiler. (İbn Mâce, Dahaya: 2)

Süleyman b. Büreyde (r.a.)’in babasından rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Üç günden fazla kurban etinden yemeyiniz diye size yasaklama getirmiştim kurban kesenlerle kesmeyenler et yemekte denk olsunlar diye… Ama bu andan itibaren kurban kesen sayısı arttığı için dilediğiniz kadar yeyin yedirin ve saklayın.” (Buhârî, Edâhî: 16; Müslim, Edâhî: 5)

Âbis b. Rebia’ (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Müminlerin anası Âişe (r.anha)’ya: “Rasûlullah (s.a.v.), kurban etlerinin üç günden fazla yemeyi yasaklarmıydı? Diye sordum. Buyurdular ki:“Hayır, fakat insanlardan kurban kesen kimse az olduğu için kesmeyen kimselere yedirmek istediğinden dolayı böyle bir kısıtlama getirmişti. Bugün için biz, hayvanların paçalarını saklayıp on gün sonra yiyoruz.” (Buhârî, Edahî: 16; Müslim, Edahî: 5)

Ebû Bekre (r.a.)’in babasından rivâyete göre: “Rasûlullah (s.a.v.), hutbe okudu minberden indi iki koç getirtti ve onları kesti.”

Müslüman, harcamasını gelirine göre yapmalı, ödeme sıkıntısı çekeceği borçlanma yapmamalıdır. Borcunu ödeyebilmesi için gereken gayreti göstermeli, Allah’a da dua etmelidir. Peygamberimiz (s.a.s.), borçlu ve geçim sıkıntısı olan kimsenin şöyle dua etmesini tavsiye etmiştir:

Okunuşu: “Allâhümme fârice’l-hemmi, kâşife’l-ğammi, mücîbe da’veti’l-mudtarrîne rahmâne’d-dünya ve’l-âhırati ve rahîmehümâ ente terhamünî ferhamnî bi-rahmetin tüğnînî bihâ ‘an rahmetin min sivâke.”
Anlamı: “(Ey) Sıkıntıları gideren, kederleri kaldıran, zor durumda kalanların dualarına icabet eden, dünya ve ahiretin rahman ve rahimi olan Allah’ım! Sen bana merhamet edersin, Senden başka kimsenin merhametine ihtiyaç bırakmayan bir merhametle bana merhamet et ” (Hâkim, Dua, I, 515)

Peygamberimizin kızı Hz. Fâtıma (r.a.), babasından hizmetçi ister, bunun üzerine Peygamberimiz (s.a.s.), kızına; “Şu duayı okuman senin için hizmetçi edinmenden daha hayırlı” buyurdu:

Okunuşu: “Allâhümme Rabbe’s-semâvâti’s-seb’ı ve Rabbe’l-‘arşi’l-‘azîm.
Rabbenâ ve Rabbe külli şey’in, münzile’t-Tevrâti ve’l- İncîli ve’l-Furkâni, fâlika’l-habbi ve’n-nevâ.
E’ûzü bike min şerri külli şey’in, ente âhizün bi nâsiyetihî.
Ente’l-evvelü feleyse kableke şey’ün.
Ve ente’l-âhiru feleyse ba’deke şey’ün.
Ve ente’z-zâhiru feleyse fevgake şey’ün.
Ve ente’l-bâtınü feleyse dûneke şey’ün.
‘Ikdi anni’d-deyne. Ve ağninî mine’l-fakri.”
Anlamı: “Allah’ım! Sen yedi göğün Rabbi, ulu Arş’ın Rabbisin. Sen bizim Rabbimiz ve her şeyin Rabbisin. Tevrat, İncil ve Furkanı indiren, tohum ve çekirdekleri açan/çatlatan Sensin. Perçeminden tuttuğun her şeyin şerrinden sana sığınıyorum.
Evvel sensin, senden önce hiçbir şey yoktur.
Ahir sensin, senden sonra da hiçbir şey kalmayacaktır.
Sen zâhirsin, senin üstünde hiçbir şey mevcut değildir.
Sen bütün sırları bilensin, Senden gizli hiçbir şey yoktur. Benim borcumu öde(meyi nasip eyle), beni fakirlikten
kurtar.” (Tirmizî, De’avât, 68)


Okunuşu: “Allâhümme’kfinî bi halâlike an harâmike ve ağninî bi fadlike ‘ammen sivâke.”
Anlamı: Allah ’ım, yeterince helâlinden vererek beni haramından koru. Lütfunla ver, başkasına muhtaç etme. ” (Tirmizî, De’avât, 111)

İnsan, ancak çalışıp kazandığına nail olur. (bk. Necm, 53/39- 41) Çalışıp kazanmadan Allah kimse için gökten nimetler, servetler indirmez, böyle bir durum ilâhî düzene aykırıdır. Geçim sıkıntısından kurtulmak için okumamız tavsiye edilen yukarıdaki dualar, fiilî dua olan çalışma ile beraber yapılmalıdır. Sözlü dualar insanı psikolojik olarak o atmosfere çeker ve kişiye çalışma azmi kazandırır. Bu nedenle, “söylendiği anda her şeyi değiştirecek sihirli sözcükler” gibi bir anlayış gerçekçi değildir ve İslâm’da yeri yoktur.

Peygamberimiz (s.a.s.) şöyle dua ederdi:

Okunuşu: “Allâhümme innî es’elüke’l-hüdâ ve’t-tükâ, ve’l-afâfe ve’l-ğınâ.”
Anlamı: Allah’ım! Senden doğru yolu göstermeni, sana karşı saygılı olmayı, iffetli olmayı ve zenginliği istiyorum.” (İbn Mâce, Dua, 2)

Peygamberimizin istediği zenginliğin, sadece maddî bir zenginlik olmadığı aşikârdır. Çünkü benzer birçok sözlerinden anlaşılacağı gibi, kalp zenginliği, kanaatkâr olmak, başkasına ihtiyaç duymayacak kadar maddî imkâna sahip olmak gibi istekler asildir, (bk. Buhârî, Rikak, 15) Nitekim o, zenginliğin şerrinden Allah’a sığınırken, fakirliğin getireceği fitneden de Allah’a sığınmıştır. (Buhârî, De’avât, 45)
Annesi tarafından genç yaşta Peygamberimiz (s.a.s)’in eğitimine ve onun hizmetine verilen Hz. Enes (r.a.) için annesi sevgili Peygamberimizden ona dua etmesini istemiş ve o da Enes’e şöyle dua etmiştir:

Okunuşu: “Allâhümme eksir mâlehû ve veledehû ve bârik lehû fımâ a’taytehû.”
Anlamı: “Allah’ım! Onun malını ve çocuklarını artır. Ona vereceğin her şeyi bereketli eyle.” (Buhârî, De’avât, 25)

Okunuşu: “Allâhümme innî e’ûzü bike mine’l-cû’ı fe-innehû bi’sed-dacî’u ve e’ûzü bike mine’l-hıyaneti fe-innehâ bi’seti’l-bitânetü.”
Anlamı: “Allah ‘ım! Açlıktan sana sığınırım. Çünkü açlık ne kötü acı veren şeydir. Hainlikten sana sığınırım. Çünkü hainlik ne kötü bir sırdaştır. ” (Nesâî, es-Sünenü’l-Kübra, İstiaze, 19, No: 7903)

Rızık ve Borç Duası Oku: Dağlar Kadar Borçtan Kurtulmak İçin Okunacak Dualar ve Sureler

Hayat, iniş ve çıkışlarla doludur. İyi günler olduğu gibi kötü günler de olabilmektedir. Dağ kadar borçlu olunduğu zamanlar da bu kötü günlerin başında gelir. Maddi olarak borçlu olunan durumlarda huzur kaçar, bolluk ve bereket gider. Bu tip durumlarda eller semaya yükselerek Yüce Allah’a sığınılır. Borç duası okunarak Allah’tan (C.C) yardım istenir. Çeşitli dini kaynaklarda, bu tip zor anlarda okunacak rızık duası bulunurken borçtan kurtulma duası için okunacak ayetler ve sureler de belirtilir...

RIZIK DUASI VE BORÇ DUASI NEDİR?

Kur’an-ı Kerim ayetlerinde ve sahih hadislerde maddi sıkıntısı olanların ve rızıklarında eksiklik görülenler için etkili dua önerileri vardır. Bu duaların inanarak okunması sonucunda kişiler hem kazançlarındaki bereketi arttırabilir hem de borçlarını düzenli ödeme imkânı bulabilirler.

BORÇTAN KURTULMAK İÇİN OKUNACAK SURELER

Kur’an-ı Kerim’de yer alan ve tamamı 96 ayetten oluşan Vakıa suresi, geçim sıkıntısı ve fakirlik çekmemek isteyen kişilerin en çok başvurduğu suredir. Vakıa suresini okumanın fazileti hakkında birçok özellik beyan edilmiştir. Özellikle de Mecmau’l-Beyan tefsirinde, Peygamber Efendimiz’den (s.a.a) şöyle bir Hadis-i Şerif nakledilmiştir: Her kim Vakıa Suresi'ni okursa, bu şahıs gafillerden değildir diye yazılacaktır. Yine aynı şekilde, bazı rivayetlerde şu şekilde beyan edilmiştir: Her kim Vakıa Suresi'ni okursa, dara düşmez, sıkıntı çekmez, fakirleşmez.

Borçtan kurtulmak için okunacak dualar içeriğimizin devamında yer alıyor...

BORÇTAN KURTULMAK İÇİN OKUNACAK DUALAR

Okunuşu: "Allâhümme fâlikal- ısbâhı ve câ ılelleyli sekenen veş-şemse vel-kamera husbânen ıkdı anniddeyne ve ağninî minel-fakri ve emtiğnî bi-sem î ve besarî ve kuvvetî fî sebîlik."

Anlamı: “Sabahın aydınlığını var eden, geceyi dinlenme vakti yapan, güneşi ve ayı hesap vasıtası yapan Allah’ım! Bana borçlarımı ödemeyi ihsan eyle, benden fakirliği gider, kulağımı, gözümü ve kuvvetimi Senin yolunda kullanmayı nasip eyle.” (Malik, Dua, No: 495)

Okunuşu: “Allahumme ekfini bi-halalike an haramike ve eğnini bi fadlike ammen sivake.”

Anlamı: “Allahım! Bana helâl rızık nasib ederek haramlardan koru! Lutfunla beni senden başkasına muhtaç etme!” (Tirmizî, Daavât 111)

BORÇ ÖDEME DUASI ARAPÇA OKUNUŞU

Okunuşu: (Allahümme Malikel’mülki tu’til’mülke men teşaü ve tenziul’mülke mimmen teşaü ve tüizzü men teşaü ve tüzillü men teşaü bi’yedikel’hayr, inneke ala külli şey’in kadir.) Rahmened’dünya vel’ahireti tuğdihe men teşeü ve temneuhe men teşeü irhamnî rahmeten tuğninî bihe an rahmti men sivek.

Anlamı: (“Ey mülkün mâliki olan Allahım! Sen mülkü dilediğine verirsin, mülkü dilediğinden çeker alırsın. Dilediğini azîz kılarsın, dilediğini zelîl kılarsın. Hayır senin elindedir. Muhakkak sen herşeye kadirsin.” Al-i İmran sûresi, 26) “Ey dünyâ ve âhiretin Rahmanı! Sen onları dilediğine verirsin, dilediğine vermezsin. Beni, senden başkasının acımasından müstağnî kılacak bir rahmet ile bana rahmet eyle.” (Heysemî, X, 186)

RIZIK DUASI ARAPÇA OKUNUŞU

Okunuşu: Rabbenaf’teh beynena ve beyne kavmina bilhakki ve ente hayru’l-fatihin.

Anlamı: “…Rabbimiz! Bizimle kavmimiz arasında adâletle hükmet! Sen hükmedenlerin en hayırlısısın.” (el-A’râf, 89) âyetini duâ niyetiyle okumalıdır.

Okunuşu: “Allahümme yâ müfettihal ebvâb. İftah lenâ hayral bâb.

Anlamı: “Ey kapıları açan Allah’ım! Bize en hayırlı kapıyı aç!” diye duâ etmelidir. Böylece inayet-i ilâhiyyeye nail olması umulur.

MADDİ SIKINTI İÇİN OKUNACAK DUA

Okunuşu: “Allahumme kanni’ni bima razekteni ve barikli fihi ve ahlif ‘aleyye kulli ğaibetin-li bihayr.”

Anlamı: “Allah’ım! Bana verdiğin rızık konusunda beni kanaat sahibi yap ve o rızkımı bereketli kıl. Zayi olan her nimetin daha hayırlısını bana ihsan eyle.” (Hâkim, De’avât, No:1878)

Okunuşu: “Allahummeğfirli verhamni vehdini ve ‘âfini verzukni.”

Anlamı: “Allahım, beni bağışla, bana merhamet et, rızânı kazandıracak işler yaptır, bana âfiyet ve hayırlı rızık ver.” (Müslim, Zikir 35)

GEÇİM DARLIĞINDAN KURTULMA DUASI

Okunuşu: "Bismillâhi alâ nefsi ve mâlî ve dînî. Allahümme raddınî bi-kadâike ve bârik lî fîmâ kuddire lî, hattâ lâ uhibbe ta'cîle mâ ühhiret vela te'hira mâ ûccilet."

Anlamı: “Canıma, malıma ve dînime bismillah. Ey Rabbim! Beni kazana razı kıl. Bana takdîr olunanı benim için bereketlendir, o hâle geleyim ki te’hir olunanın ta’cilini, ta’cil olunanın da te’hirini istemeyeyim.” (Ali el-Müttâkî, no: 9323)

BORÇTAN KURTULMAK İÇİN NELER YAPILMASI TAVSİYE EDİLMEKTEDİR? (HADİSLER)

- Allah’a Şükretmek Rızkı Artırır

Ayet-i kerimede buyruldu:

“…Eğer şükrederseniz, size olan nîmetlerimi artırırım…” (İbrâhîm, 7)

Allâh Resûlü şöyle buyurdu:

“Sizden biri, mal ve yaratılışça kendisinden üstün olana bakınca, nazarını bir de kendisinden aşağıda olana çevirsin! Böyle yapmak, Allâh’ın, üzerinizdeki nîmetini küçük görmemeniz için gereklidir.” (Buhârî, Rikâk 30; Müslim, Zühd, 8; Tirmizî, Kıyâmet, 59)

- İstiğfarı Çoğaltmak Rızkı Artırır

Câfer-i Sâdık Hazretleri şöyle dedi:

“Kimin rızkı daraldıysa, hemen istiğfârı çoğaltsın!..”

- Vakıa Sûresi’ni Okumak Rızkı Artır

“Her gece Vâkıâ sûresini tilâvet eden kimsseye ebediyyen fakirlik ve sıkıntı isâbet etmez; yani darlık görmez.” (Beyhakî, Şuab, II, 492)

- Akrabaya İyilik Rızkı Artırır

Peygamber Efenendimi buyurdu:

“Rızkının çoğalmasını ve ömrünün uzamasını isteyen kimse, akrabasını kollayıp gözetsin!” (Buhârî, Edeb 12, Büyûʻ 13; Müslim, Birr 20, 21)

- Allah’a Yönelmek Rızkı Artır

Resûlullah Efendimiz bir hadîs-i şerîflerinde şöyle buyurdu:

“Allah Teâlâ, Âdemoğlunun rızıkları ile vazîfeli olan meleklere şöyle buyurur:

Herhangi bir kulu, bütün tasa ve düşüncesini tek bir şeye (yani Rabbine) teksîf etmiş bir hâlde bulursanız, ona göklerin ve yerin rızkını garanti edin! Herhangi bir kulu da adâletle (istikâmetten ayrılmayarak) rızık ararken bulursanız, ona iyi davranın ve (yolunu) kolaylaştırın!..” (75 Kudsî Hadîs’in Tercüme ve Şerhi, Ebû Hüreyre)

- Tevekkül ve Teslimiyet Rızkı Artırır

Hadis-i şerifte buyruldu:

“Eğer siz Allâh’a gereği gibi güvenseydiniz, (Allah), kuşları doyurduğu gibi sizi de rızıklandırırdı. Kuşlar sabahları kursakları boş olarak çıktıkları hâlde akşam doymuş olarak dönerler.” (Tirmizî, Zühd, 33)

EZBERLEMENİZ İÇİN DİĞER DUALAR VE SURELER

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır

© 2024 Toko Cleax. Seluruh hak cipta.