gebelik kan testi için aç olmak gerekir mi / İkili Tarama Testi Nedir? Neden Yapılır?

Gebelik Kan Testi Için Aç Olmak Gerekir Mi

gebelik kan testi için aç olmak gerekir mi

Gebelik Öncesi Testler

"Gebelik düşüncesi anneliğe atılan ilk adımdır" 

Bazı gebelikler oldukça iyi şekilde planlanmış ve başından sonuna kadar iyi bir şekilde kontrollü olarak bir hekim tarafından izlenme şansına sahipken; maalesef pek çoğunda bu mümkün olmamaktadır.

Anne adayının gebelik öncesi bilinçli olması ve isteyerek gebeliğe karar verilmiş olması gebelikte ortaya çıkabilecek pek çok rahatsızlığı önleyecektir.

Bazen ise tamamen beklenmeyen (tesadüfi oluşan) bir gebelik sonrası özellikle gebeliğin ilk üç ayı zorlu bir adaptasyon problemiyle geçebilir. Ancak gebeliği psikolojik olarak kabullendikten sonra bir rahatlama hissedilir ve sorunların pek çoğu hallolmuş olur. Burada yapılan en sık hata ise acele karar verip gebeliğin kürtajla sonlandırılmasıdır.

Eğer bir gebelik düşünüyorsanız;

 Hekiminize gebe kalmadan önce gidip muayene olmanızda fayda var. Muayene sonrası genital bölgenizle ilgili pek çok problem giderilecektir. Çünkü, pek çok tedavi yöntemi ve ilaç gebeliğinizde bebeğiniz üzerinde olumsuz etkilerinden dolayı gebelik süresince uygulanamaz.

Gebelik öncesi bazı tahlilleri yaptırmanız gebelik izleminizde oldukça kolaylıklar sağlayacaktır.

Bu testler:

 Kan grubu
 Pelvik ultrasonografi
 Tam idrar tahlili
 Tam kan sayımı
 Rutin biyokimya (Açlık kan şekeri, üre, kreatinin, SGOT, SGPT),
 Kanama profili (Kanama ve pıhtılaşma zamanları, APTT, PTT, fibrinojen)
 TORCH testleri (Toxoplasma, Kızamıkçık, Sitomegalovirüs, Herpes)
(gerekirse) serum B12 ve folik asit düzeyleri olarak özetlenebilir.

Ancak önceki gebeliklerinizde bir takım problemler ortaya çıkmışsa veya anne-baba adaylarının önceden sistemik bir rahatsızlıkları varsa daha özel testler de hekiminiz tarafından istenebilir. Bu durumda gebeliğiniz "riskli gebelikler" grubuna girecektir.

 Gebelik öncesi diş problemleriniz varsa bunları önceden halletmenizde fayda vardır. Çünkü gebeliğinizle birlikte bu problemleriniz artabilir.

 Gebelik öncesi hemoroid, anal fissür gibi makadla ilgili problemleriniz varsa bunların önceden giderilmesi gebeliğiniz süresince size rahatlık sağlayacaktır.

 Gebe kalmadan yaklaşık 3 ay önce başlayıp gebeliğin en az ilk 4 ayı boyunca kullanılan folik asit hapları " nöral tüp defektleri" adı altındaki bir grup rahatsızlıktan bebeğinizi koruyacaktır. Bu yüzden gebelik öncesi folik asit içeren hapları kullanmanızda fayda var. Kullanım şekli ve dozları konusunda hekiminize danışınız.

Gebe kalmadan önce psikolojik durumunuzun da iyi olmasına dikkat ediniz.

Gebelik yalnızca bir rahim ve içinde büyüyen bir bebekten ibaret değildir. Vücudunuzdaki tüm sistemler ile birlikte sizin ruhsal durumunuzu da etkileyecek olan bir süreçtir. Gebelikte salgılanan hormonlar sizi daha alıngan, gergin ve sıkıntı hale getirebilir. Onun için gebeliğe hazır olmanız ve kendinizi psikolojik açıdan yeterli hissetmeniz son derecede önemlidir.

 En az bir yıl süresince düzenli ilişkiye rağmen gebe kalamıyorsanız hekiminize başvurun. İnfertilite (kısırlık) probleminiz olabilir.

"Hekiminizi seçerken ilk koşulunuz ona güvenmektir".


Gebelik izlemleriniz için en ideali, güvenebildiğiniz ve konusunda tecrübeli tek bir hekiminizin olmasıdır. Çok sayıda hekim değiştirmek üzerinizde olumsuz bir etki yaratacaktır. Hekiminizi seçerken bilgisine güvenmeniz ve tecrübeli şekilde doğumunuzu yaptıracağına inandığınız birisinin olmasına dikkat ediniz.

Gebeliğinizi başından sonuna kadar izleyen bir hekimle aranızda zaman içinde bir güven bağı oluşacaktır, bu şekilde özellikle son aylarınızdaki doğumunuzla ilgili endişelerinizi azaltacaktır.

Doktorunuzu seçerken onun tıptaki son yenilikleri takip edip etmediği, sorularınıza tatminkar ve yeterli cevaplar sunup sunmadığı, size yeterli zaman ayırıp ayırmadığı, istediğiniz anda ona rahat bir şekilde ulaşıp ulaşamamanız, iş yerinin hijyenik ve teknolojik olarak yeterli donanıma sahip olup olmadığı gibi soruları içinizden değerlendirin.

Gebelik Öncesi Danışma

 Bir çiftin gebeliğe hazırlanırken dikkat etmesi gereken birçok önemli adım vardır. Gebelik ya da bir çocuğa sahip olmak gibi önemli bir olaya fiziksel, psikolojik ve ekonomik olarak hazırlanmak gerekmektedir.Bu hazırlığın ilk adımı bir hekime danışmaktır. Gebeliğe hazırlanırken genel bir sağlık kontrolü ve bazı testler yapılması gerekir. Çünkü gebeliğin kendisi bazı annelerde ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir.

Doktora Başvuru Zamanı

Gebe kalmadan ortalama 3 ay önce hekime gitmelisiniz. Bu muayenede vaginal smear, servikal kültür ve bazı kan testleri yapılabilir. Bu kan testleri ile Rubella, Hepatit-B,Toxoplasma ve Su Çiceği gibi aşıyla korunulabilen hastalıkları geçirip geçirmediğiniz tespit edilebilir.Eğer bunlara karşı bağışıklığınız yoksa aşı yapılabilir. Bazı aşılar canlı virüs içerdiğinden (özellikle rubella- kızamıkcık-) aşıdan sonra 3 ay gebelik ertelenmelidir. Bu sırada doğumsal bazı sakatlıkların (nöral tüp defektleri) önlenmesi için folik asit ve çinko alınabilir.

Genetik Hastalıklar

Gebelik öncesi danışmada doktor ilk randevuda sizde ve ailenizde kalıtımsal bazı hastalıkları sorgulayacaktır. Eğer böyle bir hastalık söz konusu ise genetik danışma almalısınız. Eğer eşinizle aynı hastalığa sahipseniz IVF ile gebelik ve bu sırada embiriyoların genetik açıdan incelenmesi konusunu hekiminize danışmalısınız.

Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar (CYBH)


Seksüel temasla geçen hastalıklar doğurganlığı etkilemiş olabilir. Bu tür bir hastalık geçirip geçirmediğiniz hekim tarafından bilinmelidir. Cinsel yolla bulaşabilen pek çok hastalık anne ve anne karnındaki bebeği olumsuz etkileyebilir.Frengi, AİDS, Hepatit B gibi hastalıklar çocuk açısından ciddi riskler oluşturabilecek CYBH 'dır. Anne adaylarının tümünün bu hastalıklar açısından taranması ideal bir yaklaşım olmakla beraber genel olarak ekonomik ve sosyal nedenlerle mümkün olmamaktadır. Uygun koşullarda veya şüpheli durumlarda mutlaka kan testleri yapılarak karar verilmelidir. CYBH'a mikoplazma, herpes, gonore, HPV enfeksiyonları da eklenebilir.Bu hastalıklardan birisi tespit edilirse uygun tedavi ve çocuğa yönelik koruma önlemleri belirlenir.

Prenatal Vitamin Desteği ve İyi Diyet


Gebelik öncesi prenatal vitamin desteği, özellikle günlük 400 mcgr folik asit alınması, beyin-omurilik sistemindeki sakatlıkları azaltır. Gebelik öncesi ve gebelikte vitamin alınmasına ek olarak diyet ayarlanmalıdır. Kansızlık varsa uygun tedavi yapıldıktan sonra gebelik önerilmelidir. Vejeteryan bir anne adayında ise Vitamin B-12 ve D desteği önem kazanmaktadır.

Fitness ve Diyet

Gebelikte ciddi kilo verme diyetleri yapılmamalıdır.Temel olarak gebelikte et, süt, yumurta, taze sebze ve meyveler tüketilmelidir.Bu içerik kişilere göre özelleştirilebilir. Kadınlarda ağırlığın ideal kilodan % 15 oranında daha az olması yumurtlamayı zorlaştırabilir. Gebelikte, bulantı ve kusmalarla da kayıplar artabileceğinden çocuğun gelişimi bozulabilir. Bu yüzden kadınlar gebelik öncesi ideal kilolarına kavuşmak için sağlıklı diyet ve spor yapabilirler.

Dengeli beslenmenin yanısıra gebelik öncesi ve gebelik sırasında yapılan egzersizler daha kolay doğum yapmanızı sağlayabilir. Gebelik öncesi ve sırasında doktora danışarak mümkünse profesyonel bir gözetim altında egzersizler yapılabilir. Gebelikte nefes nefese kalmamak şartıyla bilinçli egzersiz sürdürülebilir. Vücut ısısı artmadan, nefes taşmadan yapılan, mesafesi gebe tarafından belirlenen yürüyüşler her gebeye önerilebilir. Dalma, atlama, ata binme, kayak gibi sporlar önerilmez. Çünkü gebenin eklemlerinde hormonların (relaksin ve progesteron) oluşturduğu gevşeme ,ödem ve gebeliğin yükü nedeniyle incinmeler daha kolay olabilir. Gebelik sırasında egzersiz yapılırken yeterli beslenme ve hidrasyona (su alımı) devam edilmeli ve aşırı ısıdan kaçınılmalıdır.Vücüt ısısı, dolayısıyla rahim içi ısısı , dönme, burgu ve diğer yoğun egzersizlerde ve kalabalık spor salonlarında daha çok artabilir. Mümkünse havalandırılabilen, sakin bir salonda ve uygun giysilerle spor yapılmalıdır.

Kadın gebe kaldığı zaman çevre ve alışkanlıklar daha çok önem kazanır. Toxoplazmadan korunmak için çiğ etle yemek hazırlarken mutlak eldiven kullanmalısınız. Ayrıca piknikte veya kedi olan bir ortamda sık sık ellerinizi yıkamalısınız. Nasıl pişirildiği hakkında bilgi sahibi olmadığınız etli yemeklerden (özellikle "fast food" ) uzak durmalısınız. Önceden biliniyorsa asbest tozu, kurşun, radyasyona maruz kalmaktan kaçınmalısınız.

Kötü Alışkanlıklar

Eğer alkol, sigara veya ilaç bağımlığınız varsa gebe kalmadan önce bunlardan kurtulmalısınız. Tek başınıza bu alışkanlıklardan kurtulmayı başaramazsanız, profesyonel yardım için uygun merkezlere başvurmaktan kaçınmayınız.

Gebelik Planlaması

 Evlilik sosyal bir kurum olup tüm sorunları paylaşma adına erkek ve kadının sözlü anlaşarak aynı çatı altında yaşamalarıdır. Evliliğin devamında erkek ve kadının paylaşımlarını artırmak amacıyla çocuk sahibi olma duygusu önemli bir rol oynar.

Memleketimizde henüz yeni evli çiftlere bile "Çocuk ne zaman?" sorusu sıklıkla sorulur. Bu sorular çiftleri baskı altına alır ve çocuk oluncaya kadar devam eder. Anne ve baba olmak gerçekten cesur bir adımdır. Sorumlulukları oldukça ağır olan bir süreçtir. Sağlıklı bir yaşam tarzı siz ve bebeğiniz üzerinde büyük etkilere sahiptir. Önleyici hekimlik kavramının gelişmesiyle birlikte insanların evlilik öncesi ve gebelik öncesi danışmanlık istemeleri daha yaygınlaşmıştır. Evlilik ve gebelik öncesi danışmanlığın asıl amacı çiftleri birlikteliğin, anne baba olmanın getirebileceği sorumluluklar konusunda bilinçlendirmek, sağlıklı bir gebelikten önce ve bebeğin doğumundan sonra yapılması gerekenlerin tartışmaktır.
Kadın doğum hekimliğimiz boyunca bebek isteyen çok az kadının "gebe kalmadan önce neler yapmalıyım" diye doktora başvurduğunu gözlemledik. Ama gebelik, planlanması gereken bir olgudur.

Gebeliğin planlanması, ileride oluşacak olaylara sizi ve ailenizi hazırlamaya yardımcı olacak ve alınacak önlemler konusunda yol gösterici olacaktır. Bu bireysel faydalarının yanı sıra toplumsal olarak da doğru zamanda ve doğru koşullarda doğacak çocuklarla sağlıklı nesillerin oluşmasını sağlar. Aile planlaması konusunda anlattığımız gibi doğru zamanda doğacak çocuklar için aile planlaması konusunda danışmanlık alınmalı ve bireysel olarak kendine özel koşullara uygun aile planlaması yöntemi seçilmeli ve böylece gebelik planlanmalıdır. Gebelikten önce ve gebelik boyunca sağlığınızın iyi olması gebeliğin her durumda oluşturabileceği sosyal, psikolojik ve tıbbi sorunları ve stresleri yenmenizde size yardımcı olabilir. Bu amaçla gebelik öncesi genel olarak sağlık kontrollerinden geçmeniz gereklidir. Tedavilerin, aşıların, hazırlıkların yapılması bütün gebelik boyunca size yardımcı olacaktır. Gebelik bazen zaten bir problemdir, bu yüzden problemlerinizi çözdükten sonra gebeliğe başlamak daha akılcıdır. Sağlıklı bir bebeği kucağınıza aldıktan sonra nasıl olsa bir çok şeyi unutacaksınız. Ama sağlıklı bir gebelik ve bebekten önce kendiniz için, özellikle önleyici hekimlik kuralları içerisinde hekiminizle görüşmelisiniz.

Bu görüşmede ;

  •  Aile hayatınız
  •  Tıbbi geçmişiniz
  •  Evlilik süreniz
  •  Aldığınız ilaçlar
  •  Genetik sorunlar, gerekirse danışmanlık
  •  BMI , beslenme durumunuz (vejeteryan) gibi özellikleriniz
  •  Geçirdiğiniz gebelikler
  •  Kan grubunuz
  •  Dis bakımınız
  •  Aşılarınız sorgulanmalıdır.

    Daha sonra gebelik sırasında sorun yaratabilecek hepatit, kızamıkçık,CMV gibi hastalıkların testleri yapılmalı eğer bağışıklık gelişmemişse bu hastalıklara karşı aşılar yapılmalı, bağışıklık geliştikten sonra gebelik planlanmalıdır.Bazen kolayca çözülebilen problemler gebelik sırasında tedavisi zor hastalıklara yol açabilir. Ailenizdeki bazı hastalıkların da sizde olabilme olasılığı nedeniyle hekiminizle bunları tartışmalısınız. Ailenizde veya sizde şeker hastalığı,kalp hastalığı, böbrek hastalığı, sara nöbetleri, yüksek tansiyon, zeka geriliği olan bebek doğurmuş olma (Down Send vb)gibi sorunlar varsa bunları hekiminize anlatmalı ya da hekiminizin bunları sormasına olanak sağlamalısınız. Kalıtımsal hastalıklar konusu gebeliğin planlanmasında sorgulanması gereken diğer bir şıktır. Ailede bu tip kalıtımsal hastalıklar varsa bir genetik uzmanınca genetik açıdan danışmanlık gereklidir ve ayrıntılı bir aile öyküsü sonucunda, muayene ve bazı laboratuar testleri yapılabilir.Bu tür ailesel hastalıklardan özellikle yurdumuzda da sık görülenlerin bir kısmı aşağıda sıralanmıştır:

  •  Talasemi
  •  Tay-Sachs Hastalığı
  •  Orak hücreli anemi
  •  Hemofili
  •  Kas distrofisi
  •  Kistik fibrosis
  •  Hungtington korea
  •  Kırılgan-x

    Daha önce gebelik yaşadıysanız bunların seyri ve nasıl sonlandıkları, geçirilen hastalıklar önemlidir. Daha önce yaşadıklarınızın aynısı bu gebelikte de ortaya çıkması mutlak değilse de bilimsel çalışmalar riskli gebeliklerin daha yakından takip edilmesini önermektedirler. Erken doğum, tekrarlayan düşüklerin sebepleri tartışılmalı ve her gebelikte göz önünde tutulmalıdır. Gebelik sırasında oluşan kanamalar , kansızlık, kan şekerinin veya basıncının yükselmesi, idrarda albumin çıkması gibi yaşanmış sorunlar hekim tarafından bilinmelidir. Ayrıca;

  •  Kullandığınız ilaçlar
  •  Sigara içip içmediğiniz
  •  Alkol, uyuşturucu kullanıp kullanmadığınız
  •  Herhangi bir hastalık nedeniyle gördüğünüz tedaviler sorgulanmalıdır.

    Sorgulanan ve zararlı olduğu bilinen ilaçlar ve kötü alışkanlıklar gebelik öncesi (sigara, alkolun,uyuşturucular) bırakılmalıdır.Bir çocuğun gereksinimleri büyüme hızına ve genetik veya metabolik farklılıklara bağlı olarak değişir. Çocuğun büyüme ve gelişmesi için sadece belirgin besin yetersizliklerinin önlenmesi yeterli değildir. Kısa ve uzun vadeli bütün hastalıkların önlenmesi ve ruhsal tam bir iyilik halinin sağlanması ancak uygun bir beslenme ile mümkündür. Bunun için su, protein, yağ, karbonhidrat, makromineraller, mikromineraller, vitaminler ve flavonoidler gibi bütün gıda unsurlarının yeterince (minimal değil!) diyette bulunması ve bu durumun sürdürülebilmesi şarttır. Yeterli güneşlenme, temiz hava ve uygun beslenmeyi tamamlayan unsurlardır.

    Gebelik öncesi (body mass index= BMI, vücut kitle katsayısı) indeksiniz düzenlenmelidir. Sağlıklı bir kadında BMI 20-25 arasında olmalıdır. Uygun bir kilonun sağlanması sağlıklı bir yaşam için önemli bir şarttır. Gebe iken ya da gebeliği düşündüğünüz sıralarda kilo vermeye çalışmak doğru bir yöntem değildir. Kilo verdirici bir diyet sizin ve bebeğinizin ihtiyaç duyduğu gıdalardan yoksun kalmasına neden olabilir. Gebe kalmadan önce sağlıklı bir kiloda olmak daha akılcı olacaktır.

  • Egzersiz 
    Yaşamanızın hangi döneminde olursanız olun sağlıklı beslenmek ve hareket gereklidir. Zamanla dozun azaltıldığı egzersiz veya fiziksel aktiviteler yaşamın her döneminde gereklidir. Gebelik sırasında ne tür spor yapacağınız konusunda gebelikte egzersiz bölümünü okuyunuz. Kadın yaşamının en stresli dönemlerinin başında gebelik gelmektedir. Gebelik kadında fiziksel, metabolik ve psikolojik bir çok değişikliğin meydana geldiği bir dönemdir. Egzersiz gebelik dışında yaşamımızın bir parçası, bir yaşam şekli olmalıdır ama siz yine de gebelik öncesi egzersiz yapmıyorsanız, gebelikte kendi başınıza egzersizlere başlamamalısınız.

  • Çevre
    Çevremizdeki bir takım maddeler hem kadında hem de erkekte bazı problemler ortaya çıkartarak gebe kalmayı önler .Herhangi bir işte çalışıyorsanız işteki artık maddeler veya ham maddelerin zararları hakkında bir üst makamdan yazılı açıkla isteyin yada kendinizde bilgi çağında yaşadığımız bu dönemde araştırınız.

  • Çalıştığı ortamda radyasyona maruz kalan bir kadın gebe kalmadan önce ayda ne kadar radyasyona maruz kaldığını tespit ettirmeli ve bu dozun gebelikte fetusa zararları tartışılmalıdır.

    Çalıştığımız ve yaşadığımız ortamdaki ağır metaller(cıva, kurşun), kimyasal maddeler, aşırı sıcaklık gebeliği olumsuz etkileyebilir.

  • Enfeksiyonlar
    Enfeksiyonlar hem anneye hemde fetusa zarar verebilirler. Gebelik sırasında gelişen bazı enfeksiyonlar fetusta ciddi problemlere yol açabilir. Bu tablolar gebelikte virutik hastalıklar bölümünde anlatılmıştır. Çocukluk döneminde bu hastalıkları geçirmemiş, aşılanmamış veya aşılanmış olsanız bile şu anda bunlara karşı bağışıklığınız olmayabilir. Hekiminize danışarak olası enfeksiyon hastalıklarına karşı bazı testler yaptırarak bağışıklığınız yoksa aşılanmalı ve gebeliği bağışıklık kazandıktan sonraya bırakmanız daha doğru olacaktır.

    Cinsel yolla bulaşan hastalıklar gebe kalmanızı engelleyebilir gebelik sırasında ise fetusa zarar verebilir. Gebe kalmaya çalışan bir kadın doğum kontrol yöntemi kullanmayacağı için özellikle prezervatif cinsel yolla bulaşan hastalıklara yakalanma riski daha yüksektir. Cinsel ilişki ile geçen bir hastalığa yakalandığınız düşünüyorsanız mutlaka hekiminizle görüşerek önlem alınız. Bu durumda eşinizin de tedavi olması gerekir ve tedavi bitinceye kadar cinsel ilişkide bulunmamanız gereklidir.

    Gebenin yaşı önemli olup 18 yalından küçük ve 35 yaşından büyük olan gebelerde;

  •  Anne ve bebek kayıpları
  •  Düşük tartılı bebek doğumu
  •  Gebelik ve doğumda sorunlar daha sık görülür.
    Bu yüzden bu gebeler daha sıkı ve uzman hekim tarafından takip edilmelidir.

    Gebelik açısından geç sayılan bir yaşta evlenip gebe kalmayı düşünüyorsanız bu yaşlarda gebe kalmanın güç olabileceğini gerekli olursa hekiminize danısrak en azından FSH ve E2 hormonlarına baktırarak gebelik açısından acele edip etmeyeceğinizi danışmanızda fayda vardır. Zira adetinizin 3. günü FSH değeri 8-10 mIU/ml ve üzerinde saptanan anne adaylarında gebelik elde etme şansı azalmaktadır. Kadın yaşlandıkça bazı sağlık ve doğumla ilgili problemler artabilir. Yine bu yaşlarda doğumsal anomali oluşturma riski artmaktadır. İleri yaştaki kadınlar normal doğum yapma ve sağlıklı bir bebeğe sahip olma şansları elbette vardır ama önemli olan riskleri bilmeniz ve doktorunuzla bir risk değerlendirme

    Gebeliğe hazırlanma

    "Bir kadının hayatı boyunca aldığı tanılar içerisinde, belki de hayatını bu denli etkileyen başka bir tanı yoktur."
    Bu nedenle, en sağlıklı gebeliği geçirmek gebeliğe ruhsal ve bedensel olarak kendinizi en iyi şekilde hazırlamakla mümkün olur.
    Gebeliğin ilk adımı ve en doğru yolu, onu önceden tasarlamaktır. İdeal olarak gebe kalmak istediğiniz zamandan 3 ay öncesinde, doktorunuzla bir ön görüşme yapmanızda önemli yararlar vardır. Doktorunuz, sizin sağlık ve sosyal bakımlardan özgeçmişinizi değerlendirecek, muayenenizi yapacak, çeşitli tetkikler yapacak bu şekilde gebelik sırasında oluşabilecek anormal durumlar karşısında hem sizi hem de kendisini hazırlayacaktır. Ayrıca, gebelik öncesi vitamin (folik asit) desteği ile bebekte ortaya çıkabilecek sakatlıklara karşı tedbir alacaktır.
    Doktorunuzun yapacağı tetkik ve muayeneler, önereceği tedaviler yanında sizin de yaşam tarzında değiştirmeniz gereken şeyler olacaktır.
    Öncelikle sağlıklı ve dengeli beslenmelisiniz. Dengeli beslenmeyle kastedilen ana besin maddelerinin dengeli oranlarda tüketilmesidir. Yağ ve şeker tüketiminizi azaltmalısınız. Proteinden zengin bir beslenme şekli seçmelisiniz. Yağsız süt ve süt ürünleri, balık ve beyaz etler diyetinizde yer almalıdır. Mutlaka bol taze meyve ve sebze alınmalı, bunun yanında makarna, pirinç, baklagiller gibi farklı besin gruplarını da tüketmelisiniz.
    Gebelik öncesi doktorunuza başvurduğunuzda destek tedavisi için folik asit kullanmanızı isteyecektir. Bebeğin merkezi sinir sisteminin gelişmesi için özellikle gebeliğin ilk haftalardan itibaren "B9 vitamini"  yani folik asit alınması çok önemlidir. Vücutta depolanmadığı, gebelik süresince normalden fazlasına gerek duyulduğu ve doğal gıdalarla yeterlince karşılanmadığı için her gün alınmalıdır. Taze yeşil sebzeler folik asit kaynağıdır, ancak uzun süreli pişirmeler ve uzun süre bekleyen gıdalardaki miktarını azaltır. En çok ıspanak, yer fıstığı, fındık, karnıbahar, kepekli ekmekte mevcuttur. Folik asit eksikliğinde "nöral tüp defekti" denen sinir sisteminde omurilik kanalının tam kapanamamasına bağlı anomaliler olur. Özellikle, daha önceden folik asit eksikliği saptanmış veya nöral tüp defekt anomalili bebek doğurmuş kadınlar, gebe kalmayı düşündükleri tarihin en az 3 ay öncesinden itibaren mutlaka folik asit alımına başlamalıdırlar.
    Sigara kullanıyorsanız, mutlaka bırakmalısınız. Sigara gebe kalma şansını azaltır ve gebelikte kullanıldığında düşük ve çocukta gelişme geriliğine neden olur. Alkol de bırakılmalıdır.
    Stres ve endişeden uzak durmalısınız. Gebeliğe karar verdikten sonra gebelik oluşumunun ilk aylarda olmaması sizi strese sokmamalıdır. Her şey normal olsa, uygun zamanda ilişki olsa bile her ay için gebelik şansı % 25 civarındadır. Normal düzenli ilişkiye rağmen bir kadının gebe kalamaması durumunda kısırlık incelemelerini başlatmak için genellikle çok aşikar bir anormallik yoksa 1 yıl beklenir. Bir yıl sonunda herhangi bir patolojisi olmayan çiftlerin bile gebe kalma şansı % 98`dir. Yani % 2 olguda her şey normal olmasına rağmen gebelik 1 yıl gecikebilir. Gebe kalma şansı düzenli adet görenlerde adetin 12-15. günlerinde en fazladır. Düzenli bir cinsel yaşam ve haftada 3 veya daha fazla ilişki gebe kalma şansını artırır.
    Bu nedenle, ilk aylarda hemen gebelik oluşmaması sizde veya eşinizde bir anormallik olduğu anlamına gelmez. Eğer, gebelik niye olmuyor endişesine kapılır ve strese girerseniz salgılanabilecek stres hormonları gebelik oluşumunu geciktirebilir. Tabii ki, insan cinselliğinin önde gelen amaçlarından biri üreme ve çoğalmadır. Ancak, çocuk yapmayı bir görev olarak algılamamal normal cinselliğinizi yaşamalısınız.                                                                                                       

    Gebelik öncesi değerlendirme

                                                                                                                     Doğum öncesi danışmanlıkta hedef  "arzu edilen her gebelikte, annenin sağlığına herhangi bir zarar vermeden, sağlıklı bir bebek doğurtulabilmesidir".
    Gebelik öncesi değerlendirme görüşme (anamnez) ile başlar. Bu görüşmede, eşiniz veya sizin ailenizde kalıtsal bir hastalığın varlığı; daha önce geçirdiğiniz hastalıklar veya operasyonlar, gebelik sırasında sorun oluşturabilecek annenin bilinen bir rahatsızlığının olup olmadığı, sorgulanacaktır. Bu sırada; kullandığınız ilaçlar, sigara alışkanlığı, mesleğiniz, önceki gebeliklerinizle ilgili bilgiler (doğum, düşük, kürtaj, gebelik sırasında ortaya çıkmış problemler, bebeklerin doğum kiloları, doğum haftaları, doğum şekli) gibi sorgulamalar da doktora gebelikte risk oluşturacak durumlar hakkında ipuçları verecektir.
    Görüşme sonrası, doktorunuz jinekolojik muayene ve transvajinal ultrasonografi ile genital organları değerlendirmesini yapacaktır. Muayene sırasında jinekolojik enfeksiyonlar varsa öncelikle bunun tedavisi yapılacaktır. Son 1 yıl içinde smear testi yaptırmadıysanız yapılmasını önerecektir. Ayrıca, gebelik sırasında sorun yaratabilecek myom, yumurtalık kisti, rahim anormallikleri araştırılacak gerekirse bunların tedavisi sağlandıktan sonra gebe kalmanız önerilecektir. Son olarak, gebelik sırasında oluşacak değişimleri daha iyi algılayabilmek için boy, kilo ve tansiyonunuz ölçülecektir.
    Muayene sonrasında sıra yapılacak laboratuvar incelemelerine gelir.

    Gebelik öncesi yaptırılması gereken rutin testler:                                    

    Daha önceden bilinmiyorsa gebe ve eşinin kan grubu (annenin kan grubu Rh negatif babanın kan grubu Rh pozitif ise kan uyuşmazlığı vardır)
      *Tam kan sayımı
      *Tam idrar tetkiki
      *Kan grubu tayini (anne ve baba)
      *Toksoplazma ve Rubella (kızamıkçık)  tetkikleri
      *Hepatit B taşıyıcılığı
    Kan biyokimyasında kan şekeri, böbrek ve karaciğer fonksiyonları ile ilgili testler genellikle öyküde şüpheli bir durum varsa yapılır. Ayrıca, öyküde elde edilen pozitif bulguları netleştirmek için gerektiği taktirde doktorunuz başka tetkikler de önerebilir (örneğin adet düzensizliğinde hormonlar, tiroid fonksiyon testleri vb).
    Tüm muayene ve laboratuvar bulgularının sonrasında doktorunuz size gebelik öncesi dikkate almanız gereken önerilerde bulunacaktır.
    Kızamıkçık ve toksoplazma erken gebelik sırasında geçirildiği taktirde bebekte bazı ciddi problemlere yol açabilecek enfeksiyon hastalıklarıdır. Eğer, kızamıkçık antikorlarınız negatif ise bu hastalığa karşı bağışıklığınız yok yani duyarlısınız anlamına gelir. Bu durumda, size doktorunuz gebelik öncesinde aşı önerebilir. Kızamıkçık aşısı etkisi azaltılmış da olsa canlı virüslerden yapıldığı için aşı sonrası 3 ay süreyle hamile kalmamanız ve bu sürenin sonunda bağışıklık gelişip gelişmediğini kontrol ettirmeniz gereklidir. Toksoplazma antikorlarının negatifliği de bu hastalığa karşı duyarlılığı gösterir. Bunun aşısı olmasa da doktorunuz size dikkat etmeniz gereken hususları bildirecektir.
    Gebeliğin erken döneminde folik asit eksikliği bulunması bebeklerde "nöral tüp defekti" denilen omurilik kanalının embriyolojik hayatta normal kapanamaması ile sonuçlanan anomalilere yol açabildiği gösterilmiştir. Bu nedenle, gebe kalmayı planlayan kadınlara folik asit verilmesi önerilmektedir. Doktorunuz gebelik öncesi dönemde folik asiti hangi dozda ve nasıl kullanacağınızı size reçete edecektir.
    Muayene ve laboratuvar incelemeleri sırasında çıkabilecek sorunlara yönelik sorunlara yönelik spesifik öneriler de bu aşamada verilecektir. Ayrıca, ilk görüşmede konuşulmamışsa yaşam tarzı, beslenme, cinsel hayat, gebelik takipleri vb konularda da önerilerde bulunacaktır.                                                           

    Gebelik Öncesi ve Sırasında Önerilen Testler


    Çocuk sahibi olmaya karar vermek insanın hayatında verdiği en önemli kararlardan biridir. Bu zor kararı verdikten sonra gebe kalmadan önce ruhsal ve fiziksel olarak hazırlanmak gerekir. İlk doktor ziyaretine gebe kaldıktan sonra gitmek yeterli olmayabilir. Sağlıklı bir gebelik dönemi geçirmek, sağlıklı ve rahat bir doğum yapabilmek ve sağlıklı bir çocuk sahibi olabilmek için hamile kalmaya karar verildiğinde en az 3 ay öncesinde doktorla görüşmek önemlidir. Muayenenin ilk aşaması görüşmedir. Bu görüşmede yaş, meslek, kaçıncı evlilik olduğu gibi bazı bilgiler öncelikle alınır.  Daha sonra kalp hastalığı, diyabet, karaciğer hastalığı, böbrek hastalığı, tiroid hastalıkları gibi sistemik hastalıklar olup olmadığı sorgulanır. Jinekolojik ve obstetrik (gebelik) öyküsü ayrı ayrı sorgulanır. Bu ilk görüşmede, hem anne hem de baba adayının aile geçmişleri sorgulanır, genetik geçiş gösteren herhangi bir anomali ya da hastalığın olup olmadığı araştırılır ve böyle bir durum varlığında genetik biriminden danışmanlık almanız önerilir.

    Öykü sonrası genel fizik muayene ve jinekolojik muayene yapılır. Son 1 yıl içinde pap-smear testi yapılmadı ise pap-smear testi yapılır. Transvajinal ultrasonografi ile pelvik organların durumuna bakılır. Muayenede ayrıca boy, kilo ve kan basıncı tesbiti yapılır.                                                                     

    Bilinen herhangi bir hastalığı olmayan hastalarda gebelik öncesi rutin testler:

  • Tam kan sayımı
  • Tam idrar tetkiki
  • Anne ve babanın kan grupları
  • Toksoplazma ile ilgili testler
  • Rubella (kızamıkçık) ile ilgili testler
  • Hepatit B ile ilgili testler
  • Açlık kan şekeri
  • Kromozom incelemeleri ( akraba evliliği yapmış olanların ve genetik hastalığı düşündüren sakatlıklara sahip bebek doğurmuş olanların yaptırması önerilir)
  • Sistemik bir hastalık varlığında ise ilgili branş hekiminden konsültasyon istenir ve birlikte takip ve tedavi edilir.
    Hamile kalmak isteyenlere öneriler:
  • Yapılan testlerde kızamıkçık için bağışıklık tesbit edilmez ise aşı yapılması önerilir. Aşı yapıldıktan sonra 3 ay gebe kalmamak gerekir.
  • Diyabet mevcut ise, kan şekerinin kontrol altında tutulması gerekir.
  • Sigara veya diğer bağımlıklıkların en kısa zamanda kesilmesi gerekir
  • Alkol kullanımı sınırlandırılmalıdır.
  • Mümkün olduğunca stresten uzak durmak önerilir

Gebelikte Hangi Testler Uygulanmaktadır?

Gebelik, temel olarak bütün bir vücut sisteminde değişimleri beraberinde getiren hassas bir süreçtir. Bu hassas sürecin sağlıklı şekilde devam etmesi, sonucunda ise sağlıklı anne ve bebeğe sahip olunması, her gebelik sürecinin temel amacıdır. Kadın vücudunun meydana gelen değişimlerle birlikte sağlıklı işleyişin sürekliliğinin sağlanması ve gebelik sürecinin temel amacının gerçekleşmesi bakımından, düzenli aralıklarla belli başlı gebelik kontrollerinin gerçekleştirilmesi gerekmektedir.

Gebeliğin saptanmasından itibaren, düzenli aralıklarla gebelik kontrollerinin gerçekleştirilmesiyle, gebelikte karşılaşılabilecek sorunların en erken dönemde saptanması, tanısının yapılması ve risk unsurlarının değerlendirilmesi, dolayısıyla gebeliğin bu bilgiler doğrultusunda planlanması sağlanmaktadır. Gebelik testlerinin düzenli şekilde gerçekleştirilmesiyle, yüksek riskli gebelikler tespit edilerek sonlandırılabilmekte ve sağlıklı gebeliklerin başarıya ulaşması sağlanabilmektedir.

Gebelik Döneminde Testler Neden Yapılmaktadır?

Gebelik dönemi, bir kadının rahminde bebek olduğunun tespit edilmesinden itibaren bebeğin doğumuna kadar geçen sürecin adıdır. Gebelik dönemiyle birlikte kadın vücudu, rahimde büyüme gösteren bebeğe göre değişim sürecine de girmektedir. Bu süreç içerisinde, vücuttaki değişimlerin düzenli olarak takip edilmesi ve gebeliğin sağlıklı şekilde sonuçlanması için, birtakım laboratuvar testleri uygulanması gerekmektedir.

Gebelik döneminde uygulanan testler, hamileliğin oluşumundan, bebeğin doğumuna kadar olan sürecin sağlıklı şekilde seyir gösterip göstermediği ve annenin sağlık durumu hakkında önemli bilgiler edinebilmemizi sağlamaktadır.

Gebelik döneminde yapılacak olan testlerin bir kısmı, hamileliğin belli zamanlarında uygulanan testlerdir. Diğer gebelik dönemi testleri ise, hamilelik dönemi boyunca mevcut olan ya da meydana gelebilecek problemlerin tespiti, tanısı ve önlem alınması açısından önemli bir yere sahiptir. Gebelik dönemi uygulanan testlerin bir kısmı ise, uygun ya da gerekli görülen durumlarda yapılmaktadır.

Gebelik dönemi uygulanan testlerde temel olarak ele alınan unsurları şu şekilde sıralamamız mümkündür;

  • Anne adayının yaşı
  • Anne adayının yaşam tarzı
  • Anne adayının kendisinin ve eşinin kişisel ve aile geçmişi

Gebelik Döneminde Yapılması Gereken İlk Test Nedir?

Gebelik döneminde anne adaylarına yapılması gereken ilk test, hamileliğin kesin olarak tespitinin gerçekleştirilmesini sağlayan testlerdir.

Döllenme, genel olarak adet döneminin ortasında gerçekleşmektedir. Hamilelik testleri ise, ortalama olarak döllenmeden 15 gün sonra, kadın adetinin gecikmesi durumunda netlik kazanmaktadır.

Hamilelik testleri, idrar testi olarak yapılabilmekte, şüpheli durumlarda ise kan testi şeklinde gerçekleştirilmektedir.

Gebelik Dönemi Boyunca Yapılması Gereken Rutin Testler Nelerdir?

Gebelikte yapılması gereken ilk kontroller, 6-8. haftalarda gerçekleştirilmektedir. Bu dönemde yapılması gereken testler kişiden kişiye farklılık gösterse de genel olarak gebeliğin temel kontrollerini oluşturmaktadır.

1. Ultrasonografi

Ultrason uygulamasıyla, düzgün gebelik kesesi içerisinde kalp atımı mevcut olan embriyonun ve embriyoyu besleyen kesenin görüntülenmesi mümkündür.

Ultrason uygulamasıyla ayrıca, rahimde miyom, yumurtalıklarda kist türünde herhangi bir kitlenin olup olmadığı araştırılabilmekte, mevcut ise tanısı mümkün olabilmektedir. Ultrasonografi yoluyla, gebelik süreci ve doğum açısından, rahim ağzının uzunluğu ve şekli de değerlendirilebilmektedir.

2. Kan grubu Tayini

Gebenin kan grubunun Rh negatif olması durumunda, eşinin kan grubunun Rh pozitif olmasıyla, kan uyuşmazlığı durumundan bahsedilebilmektedir. Anne adayı Rh – ya da Rh+ olabilmektedir. Rh – olan anne adayları, Rh+ babalardan çocuk sahibi olursa, doğumun ardından özel bir iğne yapılması gerekmektedir. Rh- anne hamileliklerinde, kan uyuşmazlığı meydana gelebilmesi bakımından gebeliğin işleyişi ve anne sürekli kontrol altında tutulmalıdır.

Kan uyuşmazlığı durumlarında, anne rahmindeki bebeğin kan uyuşmazlığından etkilenip etkilenmediğinin anlaşılabilmesi için, İndirect Coombs testinin yapılması gerekmektedir. Uygulanan İndirect Coombs testi sonucu negatif olan gebeler, kan uyuşmazlığına bağlı olarak bebekte bir etkilenme durumunun olmadığı tespit edilerek, takibe alınmaktadır. Gebeliğin 28. haftasında İndirect Coombs testi tekrar uygulanarak, testin negatifliğinin devam edip etmediği, bebekte kan uyuşmazlığına bağlı olarak herhangi bir olumsuz durum gelişip gelişmediği kontrol edilmektedir. Bu doğrultuda bebeği gebeliğin son aylarına kadar kan uyuşmazlığından korumak amacıyla, Anti D Immunglobulin enjeksiyonu yapılmaktadır.

Kan uyuşmazlıkları bulunan gebeliklerde, doğum sonrasında da bebeğin kan grubu kontrol edilmekte ve Rh pozitif olması durumunda anneye, Anti D Immunglobulin enjeksiyonu tekrar uygulanmaktadır.

Anne adayının kan grubunun Rh negatif, baba adayının kan grubunun ise Rh pozitif olması dışındaki bütün olasılıklarda, kan uyuşmazlığı söz konusu olmamaktadır.

3. Tam Kan Sayımı

Gebelik dönemi testlerinde, tam kan sayımı gerçekleştirilerek gebeliğin başlangıcında herhangi bir kan eksikliği (anemi) durumu mevcut olup olmadığı araştırılmaktadır.

Kansızlık (anemi) tanısının yapılabilmesi için, kişide kan sayımı yapılarak hemoglobin miktarı belirlenmektedir.

4. Kan Biyokimyası

Karaciğer ve böbrek hastalıklarının, henüz gebeliğin başlangıcı aşamasında tespit edilmesi, gebeliğin ilerleyen sürecinde takibinin yapılabilmesi açısından oldukça önemlidir. Özellikle anne adaylarındaki, yüksek tansiyon, şeker hastalığı ve sistemik rahatsızlıkların varlığında bu testlerin önemi artmaktadır.

Gebelik dönemi kan biyokimyası testiyle, idrarda şeker veya protein ölçümleri yapılarak, hamilelik dönemi içerisinde meydana gelebilecek diyabet ya da hamileliğe bağlı hipertansiyon-preeklampsi teşhisleri yapılabilmektedir.

5. TORCH Taraması

Gebelik döneminde gerçekleştirilen TORCH taraması ile, anne adayında kızamıkçık hastalığına bağlı olan bağışıklıklar incelenmektedir.

Gebelik dönemi haricinde geçirildiği zaman problem oluşturmayan, ancak gebeliğin özellikle ilk üç ayında geçirildiği zaman bebekte birtakım sakatlıklara yol açabilen durumlar, uygulanan bu test yoluyla tespit edilebilmekte ve önlem alınabilmektedir.

6. Tam İdrar Tahlili

İlk kontrollerde yapılan idrar tahlilleri, böbrek fonksiyonlarının indirekt bir bölgesi olduğu gibi, gizli veya aşikar idrar yolu enfeksiyonu varlığını konusunda da bilgi vermektedir.

7. PAP Smear Testi

Gebelikle birlikte salgılanan hormonlar neticesinde, rahim ağzı kanserlerinde artış meydana gelmektedir. Bu bakımdan gebeliğin ilk dönemlerinde, smear testi uygulanarak bu durumun mevcut olup olmadığı araştırılmaktadır.

8. Hepatit B, Hepatit C ve AIDS Taraması

Hepatit B için; HbsAg ve Anti Hbs testi, Hepatit C için; Anti HCV, AIDS için ise, Anti HIV testleri uygulanmaktadır.

9. Tiroid Fonksiyon Testi

Gebeliğin ilk haftalarında yapılan, tiroid fonksiyon testiyle, annede tiroid hastalığı mevcut olup olmadığı araştırılmakta ve duruma uygun olarak tedaviye başlanmaktadır.

Gebelik döneminin 3. ve 4. ayları arasında tavsiye edilen kan testlerinden, ense kalınlığı ölçümü testiyle, fetüsün anatomik organları ve büyüklüğü değerlendirilmektedir. Ense kalınlığı testi, bebekte down sendromu, spina bifida gibi durumların tespiti için oldukça önemlidir. Bu bakımdan hamileliğin ilk 3 aylık döneminde yani 11.-14. haftalarında, ikili tarama testlerinin yapılmasına dikkat edilmelidir.

Hamilelik kan testi ne zaman ve nasıl yapılır, 1 haftalık gebelik kan testinde belli olur mu?

Hamilelik sürecinin her anı son derece heyecan verici olabilir. Ancak en önemli nokta bir bebek sahibi olma kararı verildiği andan itibaren bu alanda uzman bir doktor ile birlikte hareket etmek ve doktorların yönlendirmelerine, önerilerine birebir olarak uymaktır. Hissedilen belirtiler birden fazla olduğu zaman hamilelik şüphesi doğar. Beklenilen bir hamilelik durumunda vakit kaybetmeden test yaptırmak istenebilir. Bu tür durumlarda ilk tercih en yakın eczaneden kolayca temin edilebilecek testlerden alarak evde hamilelik testi yapmak olacaktır. Ancak evde yapılan hamilelik testlerinin her zaman yüzde yüzlük bir oranda sonuç vereceği bilimsel olarak kanıtlanmamıştır, farklı sebeplerden kaynaklı olarak yanıltıcı sonuçları olabilir.

Hamilelik kan testi ne zaman yapılır?

Kan testi ile hamile olunup olunmadığı belirlenmek isteniyorsa bebek sahibi olma amacı ile korunmasız olarak ve ovülasyon süresinde girilen cinsel ilişkiden birkaç gün sonra test yaptırılmalıdır. Hamilelik testi yaptırmak için beklenmesi gereken süre korunmasız ilişkiden yaklaşık 8 ya da 10 bir gün sonrasıdır. Bu süre geçtikten sonra ve bazı hamilelik belirtileri de görülüyorsa kan testi yaptırılabilir.

Gebelik kan testinde ölçülen değer Beta HCG'dir. HCG hormonu, döllenen yumurta hücresinin rahim duvarına yerleşmesinden sonra bazı hücreler tarafından salgılanır. Bu salgılanma döllenmeyle birlikte yaşanır ve hamilelikte bu hormon artar. HCG hormonu normal şartlarda kanda ya da idrarda 0'a yakın bir değerde bulunur ve hamilelikte artış gösterir. Bu nedenle hamilelik tanısı konulması için önemli testlerden birisidir. Ancak HCG hormonu bazı zamanlarda çeşitli tümör ve dış gebelik durumlarında da artış gösterebilir. Kesin bir sonuç için kan testiyle birlikte ultrason görüntüsü daha etkili olacaktır.

Hamilelik kan testi nasıl yapılır?

Kadın ve erkeğin ilişkiye girmesinin ardından ilişkiden sonra döllenme gerçekleşir. Erkeğin spermleri kadının yumurtasını döller ve hamilelik süreci aslında bu noktada başlar. Eğer kadın ve erkek için bebek sahibi olunması konusunda hiçbir engel ya da sorun yoksa döllenme sağlıklı bir şekilde olur. Korunmasız ilişkiden belli bir süre sonrasında hamilelik belirtileri başlar. İlk belirtiler kanda görülür. Hamilelikte kan testinin yapılması kanda bulunan ve ilk hamilelik hormonu olarak adlandırılan HCG hormonunun seviyesini tespit etmektir. Eğer bu hormon kanda yeterince yüksek oranda görülürse kadının hamile olduğu tanısı koyulabilir.

1 haftalık gebelik kan testinde belli olur mu?

Anne adayında görülen belirtiler kadının vücudunda içeriden ya da dışarıdan hissedilebilir ya da hemen fark edilmeyecek şekilde olabilir. En bilinen belirtiler mide bulanması, kusma, baş dönmesi, göğüs bölgesinde hassasiyet gibi belirtilerdir. Bu ve daha fazla belirti farklı bir sebepten kaynaklı değilse hamilelik olasılığı düşünülebilir. Özellikle bebek bekleyen, anne baba olmak isteyen kişiler için bu belirtiler gözlemlenmekte ve takip edilmektedir. Hemen fark edilemeyecek belirtiler ilk bir hafta içinde yaşanır ancak sadece testle anlaşılabilir. Yaptırılan kan testi sonucunda bir haftalık bir hamileliğin belirlenmesi de mümkündür. HCG hormonunun değeri ne oranda yüksekse bu orana karşılık gelen hafta kadar bir zaman dilimi tespit edilir.

Hamilelik kan testi aç mı tok mu yapılır?

Hamilelikten şüphe eden kişiler kan testi yaptıracaksa testten önce aç ya da tok olma durumu ile ilgili bir gereklilik belirtilmemiştir. Test yaptıracak kişiler aç ya da tok olabilir. Hamilelik için yapılan kan testleri diğer rutin kan testlerinden farklı olduğu için aç karnına yapılma zorunluluğu bulunmamaktadır. Bu tür testlerde amaç hamilelik hormonunun tespitidir. İlk hamilelik hormonu olarak da bilinen HGC hormonu, anne adayının kanında hangi oranda bulunursa bu oranın karşılığı olarak kabul edilen hafta doldurulmuş demektir. HGC oranının belirlenmesi ile hamileliğin kaçıncı haftasında olduğunun tespiti yapılabilir.

Gebelik kan testi için aç olmak gerekir mi?

Hormonlar ile ilgili testler genel olarak aç karnına yapılmalıdır. Ancak hamileliğin belirlenmesi için yapılan hamilelik kan testinde kişinin testten önce bir şey yememiş olması gibi bir zorunluluğu bulunmamaktadır. Hamilelik testlerinde asıl önemli olan kandaki HGC hormonu diğer adı ile ilk hamilelik hormonunun seviyesinin tespit edilmesidir. Bu tespitin sağlıklı olarak yapılabilmesi için de test yapılacak olan anne adayının aç ya da tok olmasının testin sonucunda herhangi bir olumlu ya da olumsuz etkisi bulunmadığı kanıtlanmıştır.

Hamilelik kan testi evde gebelik testlerinden daha doğru mu?

Hamile olup olmadığını bir an önce öğrenmek isteyen kişiler genel olarak eczaneden aldıkları gebelik testi ile hızlıca sonuç almak isterler. Ancak doktorlar tarafından ve sağlık kuruluşlarında yapılan hamilelik testlerinin evde yapılan testlere oranla daha garantili olduğu kanıtlanmıştır. Eczanelerden alınan hamilelik testleri %99 oranlık bir doğruluk payına sahip olsa da %1 oranında yanılma payı bulunur. Bu nedenle en sağlıklı ve doğru sonuç kan testi ve ultrasonla alınır.

4 haftalık gebelikte beta HCG değeri kaç olmalı?

Kanda tespit edilen ilk hamilelik hormonu kadının hamile olduğunun işaretidir. Bu hormonun hangi seviyede bulunduğu ise hamileliğin kaçıncı haftasında olduğunu ifade eder. Kanda tespit edilen HCG hormonu her hafta için farklı bir orandadır. Bu oranlar hamileliğin sürdüğü haftaya göre değişiklik gösterir. Örneğin dört haftalık bir hamilelik söz konusu ise HCG değeri 5-426 mlU/mL arasında görülür.

Hamilelik kan testi sonucu nasıl anlaşılır?

En kesin sonuç herhangi bir hamilelik belirtisi hissedildiği takdirde bu alanda uzman bir doktor tarafından yapılan yönlendirme ile yaptırılan hamilelik testi olacaktır. Sağlık kurumlarında yaptırılabilen hamilelik testleri için kan tahlili yapılır. Amaç kandaki hamilelik hormonunun değerlerini kontrol etmektedir. Eğer kişi hamile ise bu değerlerin oranı hamileliğin kaçıncı haftasında olduğunu işaret eder. Kan testinde görülen hamilelik HCG değerine bağlıdır. Kadının kanındaki HCG değeri 5 dmlU(ml üzerinde ise hamilelik tespit edilebilmektedir.

Normal bir kan testinde hamilelik belli olur mu?

Planlanmış bir hamilelik ya da anne baba olma kararı alınmasa da korunmasız şekilde bir ilişkiye girilme durumu varsa sürpriz bir hamilelik durumu söz konusu olabilir. Bu tür sürpriz hamilelik haberleri farklı bir sebeple yapılan kan testinde de çıkabilir. Yaptırılan kan testinde HCG hormonları da görünmez. Amaç spesifik olarak bu hormonun tespiti ve hangi seviyede bulunduğunu anlamaktır. Bu hormonun seviyesi her türlü kan testinde tespit edilemez. Hamilelik şüphesi ile gidilmemiş olsa bile yaptırılan bir kan testinde hCG hormonunun değeri görülmez. Normal kan testinde ayrıca beta HCG değeri istenmediyse belli olmaz ya da diğer hormonların ya da değerlerin yüksekliği/düşüklüğünde hamilelik tanısı konulmaz. Hamilelik tanısı için özellikle beta HCG istenmelidir.

ANASAYFAYA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır