horon oyunu izle / Atlama horonu - Vikipedi

Horon Oyunu Izle

horon oyunu izle

Kısaca Horonun Tarihçesi - Horunun Kısa Tarihçesi - Örnek Horon Oyunu Video İzle

 

Türkler Doğu Karadeniz bölgesine yerleştiklerinde yabancı olmadıkları bir doğa parçasıyla karşılaşırlar Yöre çok engebeli, sarp, dik ve dağlıktır Öte yandan bölgeyi kuzey yönünde baştan başa kuşatan, sürekli dalgalı ve hırçın bir deniz vardır Bu acımasız özellikleri içeren bir doğa üzerinde mücadele veren insanların tipik, yöreye özgü Folkloru ve Halk Oyunları da böylece oluşur

 

Yunan "zogos" kelimesi ile büyük bir benzerlik gösteren horonun nereden geldiği hakkında bazı fikirler ortaya atılmıştır Bunlardan birisi Yunanlıların Karadeniz'in doğu sahillerine yerleşmiş olması, bir diğeri ise; horonun kemençe gibi Cenevizlilerden kalmasıdır Gerçekten Fransa'da ''Carole'' adı ile tanınmış bir oyun vardır ki bir halka oluşturularak oynanırdı ''Carole'' kelimesini Fransızca sözlükler bozuk Latince ''Carola'' olarak gösteriyorlardı Ancak, bu kelimenin diğer şekilleri olan ''Harol , Horol'' kelimeleri ve oyunun kalabalık oynanması dikkate alınırsa, Fransız oyunu ile Doğu Karadeniz oyunu (Horon) arasında şaşırtıcı bir benzerlik göstermektedir O halde Yunanca "zogos" nedir?

"zogos" -Hora, raks, dans Yunanca- Türkçe sözlükte;

1 Takım, grup

2 Bir kilisenin görevlilerinden oluşan kilise korosu

3 Kilise görevlilerinin kilisede durdukları yer

 

Horonlar Üç Bölümden Oluşur

1. DÜZ HORON BÖLÜMÜ:
Horon oynanmaya başlarken ağır tempoda oynanır Bundan ötürü oyunun bu bölümüne ''ağır horon bölümü'' de denir Oyun halkası saat ibresinin tersi yönünde döner Söylenen türkülere ellerle tempo tutulur Müzik ne kadar yüksek tempolu çalınırsa, oyuncular da o kadar kıvrak ve hareketli olurlar Ritim arttıkça vücut dikleşir, kollar yukarıya kalkar Gelen komutla ''yenlik yenlik'' ''alaşağı'' ya da ''ufak ufak'' diğer oyuncular da uyarılarak doğrudan sert bölüme geçildiği gibi yenlike bölüme de geçilir

 

2. YENLİK BÖLÜMÜ:
Kollar aşağıya iner, dizler kırık ve bel kısmı dizlerin açısında öne doğru eğiktir Kol çıkarmalar ve omuz sallamalar bu bölümde ön plandadır Adımlar geriye, yana ve öne basarak belli alan içinde gezinilir Vücudun yapmış olduğu çalımlar yumuşak ve hafiftir Oyunun ritmi düz horon bölümüne oranla biraz daha hızlıdır Komutçudan gelen ''alaşağa'', ''aloğlum'', ''kimola'', ''taktum'', ''yıkoğlum'' veya ''ıslık'' şeklinde gelen komutla sert bölüme geçilir

 

3. SERT BÖLÜMÜ:
Diğer bölümlere nazaran hareketler daha sert ve canlıdır Omuz sallamalar daha seri, ayaklar yere daha sert basar Oyunun en gösterişli, temposunun oldukça yüksek olduğu ve oyuncuların tüm yeteneklerini ortaya koyduğu bir bölümdür Oyuna devam edilecekse tekrar düz horon bölümüne geçilir

Akçaabat Erkek Horunu

Akçaabat Kız Horonu

Horon Tanımı ve Oyunların Oynanış Şekli

Rize’de oynanan halk oyunlarına horon denilmektedir. “Horon(Yunanca), Karadeniz Bölgesi’nde kemençe ile oynanan halk oyunu”10 dur. Horon sözcüğü üzerinde gerek yazılış, gerekse kökeni hakkında türlü düşünce ve görüşler ileri sürülmüştür. Şu yazılış ve söyleyişler görülmüştür: “Horon, Horan, Horun, Foron, Foran, Oran, Herom, Horum, Horam, Koran, Korun.” Ayrıca; “Gürcüce “xorom”, saman yığını, henüz bağlanmamış kuru ot veya buğday sapı demeti anlamına da gelmektedir. Antik Yunanca’da da “horos” kelimesi dans, dansçı topluluğu, koro topluluğu”12 anlamında kulanılmaktadır. Balkanlarda yaşayan Yörükler de benzer şekilde danslarını “hora tepmek” olarak adlandırmaktadır.

Horonlar enstrüman eşliğinde (tulum, kemençe, mızıka, armonika, davulzurna) oynandığı gibi türkü eşliğinde de oynanmaktadır. Sadece erkekler, sadece kadınlar ya da kadın-erkek karışık olarak, düz bir sıra halinde veya halka oluşturularak oynanabilir. Köyden köye değişebilecek farklılıklar içerebilirler. Rize’nin sahil kesimlerinde oynanan oyunlarda mızıka, armonika ve kemençe daha yaygındır. Tulumla oynanan oyunlara yüksek kesimlerde daha sık rastlanır. Mızıka, genellikle kadınların çaldığı bir enstrüman olmuştur. Bu nedenle kadınlar düğünlerde mızıka eşliğinde, yalnızca bayanların oynadığı kız horonu’nu sıklıkla oynarlar. Oyunlar karşılıklı türkü söyleyerek de sürdürülür. Kadınlar tarafından oynanan oyunlar, erkek horonlarından daha yumuşak olan ve çökme figürlerine yer verilmeyen oyunlardır. “Nanay” türündendir.

Kadın-erkek birlikte oynanan karışık horonlarda, yakın akrabalar birlikte oynarlar. Bunlar rahat horon veya alaca horon diye adlandırılırlar. Yine bu oyunlarda çökme figürleri yoktur. Oyun, düz yürüme biçiminde sürdürülür. Erkeklerin oynadığı horonların figürleri daha serttir. Oyunların son bölümlerine doğru hareketler hızlanır.

Oyunlarda horon başı veya horon çeken kişi oyunu yönetir. Oyun içinde komutlar veya uyarmalar vardır. Bunlar: Dik oyna dik, al aşağı al, yürü yürü, al geri al, yaylan yaylan, at belini at, kalk oyna, savuş savuş, gel içeri seslen, al oyna yüksek, hop hop gibi sözlerle yapılır.

Giyim-Kuşam

Rize’de en çok kullanılan kumaş çeşitleri; Feretiko ve ketan (ketane-keten) denilen dokumalardır. Bu dokumalar daha çok içlik, fanila gibi iç giysilerde kullanılır.“Feretiko, Hint keneviri (kendir) ipinden el tezgahında dokunan, Rize kültürüne ve yöresine ait bir bez türüdür. "Rize bezi" diye de adlandırılmakla birlikte bezin orijinal ismi Feretiko’dur.” “Geleneksel Rize el dokumacılığının temelini teşkil eden feretikonun, yöreye hakim olmuş olan İskitler (M.Öseafoodplus.info-M.Öseafoodplus.info) tarafından Rize yöresi insanına kazandırıldığı düşünülmektedir.”

Erkek giyimi

Erkekler el dokuması şayak kumaştan “zıpka(zıvka)” giyerler.  Alt kısmı baldırı saracak şekilde dar, üst kısmı geniştir. Zıpka’nın uçkur denilen kısımları kendir ipiyle düğmelidir. Bele bir kuşakla bağlanır. Kuşak, zıpka’nın üzerine bağlanır.

Zıpkanın üstünde yine aynı kumaştan, basene uzadıkça genişleyen (kruvaze), el örme biyelerle süslenmiş, uzun kollu “Cepken” giyerler. Sağ ve sol tarafında birer cep vardır. Astarlıdır. Cepkenin içerisine; açık olan kısmı boğaza kadar düğmeli, hakim yaka ve kolları manşetli “gömlek” giyilir. Mintan veya içlik de denir.  Başa “kukula” denilen başlık takılır. Şayak kumaştan yapılır. Başa  takıldığında kulağın üstünden, düğümü uzun bırakılıp sarkacak şekilde bağlanır. 


Erkekler zangal adı verilen, yünden örülmüş çorap giyerler.
 
Yörede ayağa çarık giyilir. Çarıkların burunları sivridir. İneklerin diz derilerinden yapılır. Çarık üzerine giyilen Çapula, deriden yapılan, kaliteli bir ayakkabıdır. Özel ustaları yapar ve zenginler seafoodplus.infon farklı ayakkabılar da vardır. Mes, Çizme, Kara Lastik, Hedik, gibi isimler alırlar. Kullanılan yere göre, işlevlerine göre giyilen ayakkabılar da değişmektedir.

Aksesuar olarak belde köstekli saat, boyunda muska ve hamail kullanılır.  Bedende fişeklik önem taşır. Bazı erkekler tüfek silmek için yağdanlık takar. Yağdanlıklar tunçtan madeni kaplardır.

Kadın giyimi

Kadınlar; kadife, basma veya poplinden yapılma düz entari dedikleri giysiyi giyerler. Robalıdır ve sutaşı ile süslendirilmiştir. Hakim yakalı ve uzun kollu bir giysidir. “Foga”(Forka) olarak adlandırılmaktadır.

Kadınlar beline şal kuşak bağlar. Yün dokumadır. Şal kuşak, üçgen yapılarak bağlanır.

Şal kuşak üçgen olarak bağlandıktan sonra “Kokneç” (koknuç) olarak tabir edilen önlük takılır. Sutaşı ile süslendirilmiştir. Sahil kesiminde giysi üzerine örtü olarak belden aşağı çeşan(Keşan-Dolaylık) ve peştamal takarlar. Peştamal daha çok evli ve yaşlı kadınların kullandığı bir örtüdür. Bel örtüsü olarak da kullanılır. İnce çubuklu desenleri vardır. Yüksek köylerde dolaylığın yerini, iklimin sert oluşu dolayısıyla şal kuşak alır. Şal kuşak daha çok kadınlar ve yaşlı erkekler tarafından kullanılır. Entarinin altına şalvar giyilir. Dize kadardır. Pamuklu kumaştan dikilir.

Kadınlar başlarına siyah çember ve renkli poşi bağlarlar. Poşi, siyah çemberin üzerine bağlanır. İki ucu arkadan öne getirilerek önde çevrilir ve alın üstünde düğüm görüntüsü oluşturulacak şekilde bağlanır.

Ayağa giyilen çorap yünden yapılır ve dize kadar çıkar. Ayrıca ayakkabı olarak, inek derisinden yapılmış olan çarık giyilir. Boğazları açık ve uçları sivridir.

Boyunlarını genellikle altın takılarla süslerler. Kurdeleye bağlanıp takılan altınlara da beşli denir.

Horon Hikâyesi

Karadeniz’de düğünlerde horonun farklı bir yeri vardır. Sabah başlayan oyunlar akşama, hatta ertesi günü akşamına kadar devam ettiği çok olurdu. Oyuna bir girildi mi bırakılmaz, ancak yoruldu mu şöyle bir nefeslenmek için oyundan çıkılır, yerini hemen sıradaki alırdı. İşte böyle bir düğünde, Fadime yorulmuş, horondan çıkmıştı, o anda evi hatırına gelir, eve gider, bakar evde yemek kalmamış, yiyecek bir şeyde yok. Ambarın anahtarı da kocası Temel de. Ehh.. Temel de düğünde. Hemen düğün evine gider. Temel horonda. Fadime kocasına durumu anlatmaya çalışır. Temel oralı olmaz. Oyuna devam eder. Fadime yavaş yavaş kızmaya başlar. Temel’e çıkışır:

- Adam, anahtarı ver da!; evde yiyecek bi şey kalmadı, çocuklar açlıktan geberiyi.

Temel horon'dan çıkmadan, horon havasın da uyar biçimde, türkü ile şu karşılığı  verir: 

Al belumden belumden  
Al gerumden gerumden.  

Fadime anahtarı kocasının belinden alır, eve gelir, ambarı açar, çocukları yedirir. Ancak, tarlaya gitmesi gerektiğinden anahtarı da Temel'e vermek gerekir. Yine bir koşu düğün evine gelir. Hala oyunda olan Temel Fadimeyi görür ve istifini bozmadan, türkü ile:  

Koy belume belume  

Gene eski yerune

Fadime, anahtarı oyunu bırakmayan kocasının beline bağlıyarak, tarlaya gider. Akşam ezanıyla eve geldiğinde Temel de düğün evinden yeni dönmektedir. (2)

Kaynaklar:
1) Rize Halk Oyunlarının Hareket Cinsinden İncelenmesi, Banu GÜNAY GÜNGÖR, Haziran
2)Süleyman Kazmaz, ÇAYELİ Geçmiş Günler ve Halk Kültürü, s; Ali Karaali, Rize Doğumlu, Okur-Yazar,Dağbaşı Mah. İkamet etmekte; Hüseyin Burak, Rize Doğumlu, İlkokul Mezunu, Merkez, Esnaf

'Ak&#;aabat' horonu, UNESCO'nun K&#;lt&#;r Mirası Listesi'nde

Güncelleme Tarihi:

Sel&#;uk BAŞAR- Aleyna KESKİN/AK&#;AABAT (Trabzon), (DHA)-

Oluşturulma Tarihi: Nisan 07,

LinkedinFlipboardE-postaLinki KopyalaYazı Tipi

Karadeniz Bölgesi’nin halk dansları arasında yaygın olarak bilinen 'Akçaabat' horonu, UNESCO'nun Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsili Listesi'ne alındı. Belediye Başkanı Osman Nuri Ekim, “Akçaabat horonundaki figürler, yapılması zor hareketler, kültürel miras olarak koruma altına alınıp, gelecek nesillere doğru şekilde aktarılacak” dedi.

Haberin Devamı

Trabzon’un Akçaabat ilçesi ile özdeşleşmiş Karadeniz Bölgesi'nin halk dansları arasında yaygın olarak bilinen 'Akçaabat' horonu figürleri ve yapılması zor hareketlerinin 'kültürel miras' olarak koruma altına alınması ve gelecek nesillere doğru aktarılması amacıyla çalışma başlatıldı. Akçaabat Belediyesi'nin, yılında 'Akçaabat' horonunun UNESCO İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsili Listesi'ne alınması için yaptığı başvuru olumlu sonuçlandı. Listeye alınan horonun, korunarak, gelecek kuşaklara farklılaştırılmadan aktarılması sağlanacak.

GELECEK NESİLLERE AKTARILACAK

Horonun, yöre insanının vazgeçilmezi olduğunu anlatan Akçaabat Belediye Başkanı Ekim, “Folklor denilince akla 'Akçaabat' horunu geliyor. yılında yapmış olduğumuz başvuru sonucunda 'Akçaabat' horunu listeye girmiş oldu. Bu, hem Akçaabat ilçemizin hem de şehrimizin tanıtımı adına çok güzel bir adım oldu. 'Akçaabat' horonundaki figürler, yapması zor hareketler bir kültürel miras olarak koruma altına alındı ve gelecek nesillere doğru bir şekilde aktarılacak. Folklor derneğimizde bu konuda çalışmalarını yürütüyor. Belli yaş gruplarında çalışmalar yapılıyor ve 'Akçaabat' horonunu geleceğe taşıyacak olan çocuklarımıza da horonu öğretiyoruz. Düğünlerde, asker uğurlamalarında, şenliklerde horonumuz her daim icra ediliyor. Horon, turizm anlamında da ilçemize oldukça katkı sağlıyor. Zaten bölgede yaşayanların davul, zurna ve kemençe duydukları zaman yerlerinde durmaları mümkün değil. yılında Japonya’da yapılan folklor yarışmasında Akçaabat ekibimiz, birinci olmuştu. Türkiye’nin veya dünyanın her yerinde olan folklor yarışmalarına katılıyor, genellikle birinci oluyoruz” diye konuştu.

Haberin Devamı

HORONSUZ KUTLAMAMIZ OLMAZ

Bölgenin en çok figürlü olan horonunun 'Akçaabat' horonu olduğunu belirten Akçaabat Folklor Derneği Başkanı Ahmet Yalçın Çilingiroğlu da “'Akçaabat' horonu bölgemizde en coşkulu oynanan ve en çok figürü olan oyunlarımızdan biridir. Trabzon’u, Karadeniz’i hatta zaman zaman Türkiye’yi temsil eden, yurt dışında da birçok organizasyonda ödüller almış halk oyunudur. Kız erkek, 7 ‘den 70’e herkese 'Akçaabat' horonunu öğretiyoruz. Bu bizim için yaşam tarzı" dedi.

Haberin Devamı

AKÇAABAT HORONU

Trabzon'un Akçaabat ilçesi, folklorik ögelerin zenginliğiyle ayrı öneme sahip. Yörenin vazgeçilmez değerlerinden olan Horon; yayla şenliklerinde, düğünlerde, asker uğurlamalarında birlikte olmanın ve coşkunun ortak paydası olarak kabul edilir. Horon, gerek davul zurna gerekse kemençenin tınısıyla oynanan, ağır tempolu oyundur. Horon kurma, figürleri ağır tempoyla başlar. Sağ ayakla öne, sol ayakla arkaya doğru geniş yaylar çizilirken, kalçaların ve omuzların ritmik salınımı horon düzenini oluşturur. Ağır tempolu figürlerle oynandığında bireysel çalımlara da yer verilir. Horon dizisi; ağaçların salınışını, balıkçıların kürek çekişini, tarlaların bellenişini, dalgaların kıyıya vurup geri çekilişini andıran figürlerle sürdürülür.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir