tsk dan ihraç kararları / TSK’nın FETÖ ile kararlı mücadelesinde 24 bin personel ihraç edildi

Tsk Dan Ihraç Kararları

tsk dan ihraç kararları

TSK’nın FET&#; ile kararlı m&#;cadelesinde 24 bin personel ihra&#; edildi

Bakanlıktan alınan bilgiye göre, başta FETÖ, PKK/YPG, DEAŞ olmak üzere Türkiye’ye yönelik tüm tehdit ve tehlikelere karşı mücadele sürüyor.

Yurt içi ve sınır ötesinde bölücü terör örgütlerine yönelik operasyonlar sürerken FETÖ ile mücadele de elde edilen yeni bilgi ve belgeler ışığında bir bütün halinde devam ediyor.

Bu kapsamda 15 Temmuz darbe girişiminden bugüne kadar, Türk Silahlı Kuvvetlerinden 9 bin ’ı Milli Savunma Bakanı Akar’ın onayıyla olmak üzere toplam 24 bin personel ihraç edildi. personel hakkında ise idari süreç devam ediyor. İhraç edilenler arasında general ve 10 bin subay bulunuyor.

FETÖ'den temizlendikçe Türk Silahlı Kuvvetlerinin daha da güçlendiğini aktaran Bakanlık kaynakları, yurt içi ve sınır ötesinde düzenlenen harekatlar ile sayısı ve çapı giderek artan büyük tatbikatlarda elde edilen başarıları, bunun en önemli göstergesi olarak nitelendirdi.

5 yılda tatbikat

FETÖ'nün darbe girişiminden bugüne kadar büyük operasyon yapılırken Mehmetçik 5 sene içinde ’e yakın ulusal ve uluslararası çapta eğitim ve tatbikat gerçekleştirdi.

Kara Kuvvetleri Komutanlığının muharip imkan ve kabiliyetlerinin artırılması için komando tugayı sayısı 17’ye yükseltilirken Deniz Kuvvetleri Komutanlığına bağlı unsurlar geçen sene bin saat deniz seyir süresine ulaşarak tüm zamanların rekorunu kırdı. Hava Kuvvetleri Komutanlığı unsurları da son 5 senede harekat uçuşu sayısını artırdı.

Milli Savunma Bakanlığı tarafından Türk Silahlı Kuvvetlerinin personel sayısının artırılmasına yönelik de önemli çalışmalar hayata geçirildi. Çalışmalar sonucunda Milli Savunma Bakanlığının personel sayısı bin ’ü askeri personel olmak üzere toplam bin oldu.

Milli Savunma Üniversitesinde toplam 11 bin öğrenci eğitim görüyor. ’den bu yana harp okullarından 2 bin , astsubay meslek yüksekokullarından 6 bin , harp enstitülerinden 2 bin , Müşterek Harp Enstitüsünden ise personel mezun oldu.

"Gereken yapılıyor"

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, FETÖ ile mücadeleye ilişkin açıklamalarında, kararlı mücadelenin elde edilen yeni bilgi, belge ve veriler kapsamında bir bütün halinde sürdüğünü vurgulamıştı.

FETÖ ile mücadele kapsamında yapılması gereken ne varsa yapıldığını ve yapılmaya devam edildiğini dile getiren Akar, "TSK’nın şanlı üniformasını hiçbir hainin taşımasına asla müsaade etmedik, etmeyeceğiz." ifadelerini kullanmıştı.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

T&#;rkiye’de 3 Bin Personel TSK’dan İhra&#; Edildi

ANKARA — 

Türkiye’de darbe girişimi nedeniyle Türk Silahlı Kuvvetleri’nden (TSK) ihraç edilen personel sayısı 3 bin kişiye ulaşırken; 16 bin öğrenci askeri okullardan uzaklaştırıldı.

Milli Savunma Bakanı (MSB) Fikri Işık, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda bakanlık bütçesi sunuşunda Türkiye’deki askeri gelişmelere ilişkin bilgi verdi. Işık, vekillerce yöneltilen soruları da yanıtladı.

Kanun Hükmünde Kararname (KHK) düzenlemeleri ile TSK’dan ihraç kararları alınmasının yanı sıra askeri yapıda ciddi değişikliklere gidilmiş ve geleneksel askeri okullar da kapatılmıştı.

TSK personeli işlemlerinden artık Milli Savunma Bakanlığı’nın sorumlu olduğunu kaydeden Işık, askeri personel ve öğrencilerle ilgili şu bilgileri paylaştı:

“Türk Silahlı Kuvvetlerimizden bugüne kadar 3 bin personel FETÖ terör örgütüyle irtibatlı olduğu için ihraç edilmiştir. Neticede 16 bin öğrenciyle beraber değerlendirildiğinde 20 bin 88 kişinin Türk Silahlı Kuvvetleri ile bağı kesilmiştir. Ayrıca 2 bin personelin de soruşturma işlemleri sürdürülmektedir. 15 Temmuz öncesinde askeri öğrenim kurumlarımızda okuyan 6 bin harp okulu öğrencisi, 4 bin 90 askeri lise ve astsubay hazırlama okulu öğrencisi ve 6 bin astsubay meslek yüksekokulu öğrencisi derecelerine göre YÖK ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından durumlarına uygun okullara nakledilmiştir.”

Açıklaması kapsamında, “Neredeyse ordumuzdaki her iki generalden biri darbe teşebbüsüne iştirak etmiş” diyen Fikri Işık, fiilen kaç askerin darbeye teşebbüs ettiğinin adli süreç sonunda ortaya çıkacağını söyledi. Işık, “İhraç ettiklerimizin 2 bin 'u Kara Kuvvetleri’nden, 87'si Kara Kuvvetleri’nde general. Bin 'u subay, 'sı astsubay, 'u uzman erbaş. Bunların tamamı o gün fiilen dışarı çıkmış olan değil. Deniz Kuvvetleri’nde 31 amiral var, subay, astsubay var. 8 uzman erbaş, 6'da sivil memur var. Hava Kuvvetlerinde 32 general var. subay, astsubay var” diye konuştu.

Hem terörle mücadele harekatı hem de Suriye ve Irak'taki gelişmeler dolayısıyla özel kuvvetler ihtiyacı olduğunu kaydeden Işık, “Dış kaynaklı subay, astsubay alımı için çağrıya çıktık. Şu anda bu kişiye mukabil, 22 binin üzerinde müracaat oldu. Ay sonuna kadar süre var. Muhtemelen 30 bini geçecek. 24 bin 'e ulaşmış bu sabah itibarıyla. Bu dış kaynak. Zaten iç kaynaktan sürekli gerekli takviyeyi yapıyoruz” dedi.

Fırat Kalkanı’nda son durum nedir?

MSB Fikri Işık, 24 Ağustos günü hayata geçirilen Fırat Kalkanı Operasyonu hakkında da bilgi aktardı. Işık, “Bu harekât sayesinde Cerablus, Er-Rai ve DEAŞ için büyük sembolik önem taşıyan Dabık’ın tarafımızdan da desteklenen Özgür Suriye Ordusu güçlerince kurtarılması mühimdir. Bu sayede toplamda bin kilometrekareden daha büyük bir alan temizlenmiş olup, bu bölgedeki meskun mahal artık özgürdür. Şimdi sırada El-Bab vardır. Bu harekât sırasında şehit olan 10 kahraman askerimize ve beraberce verilen bu mücadelede hayatını kaybeden ÖSO mensuplarına Allah'tan rahmet diliyorum. Gazileri minnetle selamlıyorum. Biz, Suriye'de ve Irak'taki her türlü senaryoya göre ihtimal planlamalarımızı titizlikle sürdürüyoruz. Bir yandan diplomasiyi azami ölçüde kullanarak ilgili bütün ülkelere görüşlerimizi ve önerilerimizi aktarıyor; diğer yandan her türlü ihtimale binaen askeri tedbirler de dâhil olmak üzere bütün hazırlıklarımızı yapıyor, gerekli gördüğümüz önlemleri alıyoruz” dedi.

Irak’ta uluslararası koalisyon güçlerince yürütülen Musul Operasyonu’nu da değerlendiren Işık, Musul’un kim tarafından yönetileceği sorununa değindi ve özetle şunları söyledi:

“Musul'un veya Tel Afer'in DEAŞ'tan temizlenmesinden belki daha da önemli olan husus, Musul'un bilahare nasıl ve kimler tarafından yönetileceği meselesidir. Başika'da bugüne kadar Musul'un 4 bine yakın yerli unsuru eğitilmiş olup, bu insanlar kendi vatanları olan Irak'ın

terörüne karşı mücadele etmektedir. Bunu gayet iyi bilen DEAŞ terör örgütü, Başika'daki kampımıza bunun için saldırmıştır. Ancak her defasında gereken cevabı almış, neticede 'den fazla DEAŞ teröristi Başika'daki kuvvetler sayesinde etkisiz hale getirilmiştir. Ninova Muhafızları olarak bilinen bu unsurlardan yaklaşık 3 bini Peşmergeler'le birlikte hâlen Musul operasyonuna katılmaktadır. Ninova Muhafızları'nın Musul operasyonu tamamlandıktan sonra da şehrin güvenliğinin sağlanmasında ve idaresinde önemli bir rolü olacağına inanıyoruz.”

İhraç Kriterleri Nelerdir?

İhraç kriterleri ceza ve idari yargılamalar için son derece önemli bir konudur. 15 Temmuz hain darbe girişimi sonrasında ilan edilen olağanüstü hal ve bu dönemde çıkarılan kanun hükmünde kararnamelerle yüz bini aşkın kamu personeli terör örgütü üyeliği ile suçlanarak kamu görevinden ihraç edilmiştir. OHAL sonrasında da yine aynı gerekçelerle sözleşme yenilememe, feshetme, devlet memurluğundan çıkarma gibi idari işlem ve kararlarla çok sayıda kamu personelinin görevine son verilmiştir. Bu gerekçeler güvenlik soruşturmalarının olumsuz sonuçlanmalarına neden olmaları açısından da kişilerin kamu görevine girmesine engel olmaktadır. Bu nedenle ihraç kriterleri önemlidir. İhraç kriterleri kısaca;

  • 17/25 Aralık’tan sonra Bank Asya ve Paralel Yapı’nın diğer şirketlerine parasal katkı sağlamak.
  • FETÖ’nün sendikaları ve derneklerinde yönetici veya üye olmak.
  • ByLock ve benzeri özel şifreli yazışma programını kullanmak.
  • Kimse Yok Mu Derneği’ne bağışta bulunmak.
  • Emniyet ve MİT ve MASAK raporlarının olması.
  • Kapsamlı sosyal medya taraması.
  • Örgütün sivil toplum kuruluşları adı altında sohbet ve toplantılarına katılmak.
  • Doğal akış dışında kısa sürede terfi etmiş veya özel görevlere getirilmiş olmak.
  • Örgüte ‘himmet’ adı altında para aktarmak.
  • Güvenilir ihbarlar, ifade ve itiraflar bulunması.
  • Takip ettikleri sitelerin incelemesinden elde edilen sonuçlar.
  • FETÖ üyesi şirketlerin normal olmayan işlemlerini yapmak, koruyup kollamak.
  • Yargıda ve emniyette örgüt lehine hareket ettiği tespit edilen kişiler arasında yer almak.
  • Paralel Yapı’nın ev ve yurtlarında kalanların sonraki yıllarda gösterdiği davranışlar.
  • İş yerinde diğer çalışanlardan, tanıyan kişilerden elde edilen bilgiler.
  • Örgütün gazete, dergi aboneliği ve çocuğunu okullarına göndermeyi 17/25 Aralık’tan sonra sürdürmektir.

Kesinleşmiş bir mahkeme kararı olmadıkça kişilerin terörist ilan edilmesi ve yaptırıma tabi tutulması hukuka açıkça aykırıdır. Ancak haklarında hiçbir soruşturma ya da kovuşturma olmayan, iddianame düzenlenmeyen, dava açılmayan, takipsizlik kararı verilen veya beraat eden birlerce kamu çalışanı da OHAL süresince ya da sonrasında KHK’larla veya idari işlem ve kararlarla görevlerinden ihraç edilmiş, OHAL Komisyonuna, veya idari ya da adli mercilere yaptıkları başvurulardan bir sonuç alamamışlardır. O halde bu ihraçlar neye ve hangi ölçüt ve kriterlere göre yapılmaktadır?

ihrac kriterleri

Fetö İhraç Kriterleri

Ne yazık ki şimdiye kadar ihraçların hangi kriterlere göre yapıldığı konusunda hiçbir resmi açıklamada bulunulmamıştır. Bu makalede ceza mahkemesi, idare mahkemesi kararları ve idari işlemler üzerinden Fetö ihraç kriterleri ’u toparlanmıştır. Ancak basına yansıyan haberlerden, yetkililerin açıklamalarından, OHAL Komisyonu ve yargı kararlarından hiçbir suç işlememiş, hatta disiplin cezası dahi almamış olsa bile bir kamu personeli ile yasa dışı oluşum arasında herhangi bir şekilde bir bağ kurulabilmesinin o personelin kamu görevinden ihracı için yeterli görüldüğü anlaşılmaktadır. Bu bağ da kamu görevlisinin kişisel ve sosyal ilişkilerinin, hatta hayata bakış açısının sübjektif bir değerlendirmeye tabi tutulmasıyla kurulmaktadır ki bu durumun hukuka uygunluğundan söz edebilmek mümkün değildir. Bu çerçevede kişinin kendisinin ve yakın çevresinin:

  • Sosyal medya paylaşımları ve bu paylaşımlarındaki yorum ve değerlendirmeleri, takip ettiği kişiler,
  • Bankasya hesabının olup olmadığı, hesap türü ve miktarı, hesap hareketleri, Bankanın takibe alınması ve elkonulması sürecinde hesabında artış olup olmadığı,
  • Yardım yaptığı ya da desteklediği kişi, kurum ve kuruluşlar, vakıflar ve dernekler, yardım kuruluşları,
  • Takip ettiği yazılı, görsel ve sosyal medya yayınları, siteler, gazete, kitap ve dergiler,
  • Öğrenim gördüğü ve mezun olduğu okullar, gittiği kurs ve dershaneler, katıldığı seminer ve paneller,
  • Üye olduğu sendika, dernek, vakıf ve diğer sivil toplum kuruluşları,
  • Özel sektörde çalıştığı kurum ve kuruluşlar, işyerleri,
  • Yasa dışı oluşumlarla irtibatlı olduğu şüphesi olan kişilerle yaptığı görüşmeler, konuşmalar, mesajlaşmalar,
  • Bylock kullanıp kullanmadığı,
  • Genel kabul görmüş siyasi eğilimlere uygun olmayan turum ve davranışları olup olmadığı,
  • Hakkında yapılan ihbarlar,
  • Hakkındaki kurum kanaati,
  • İdari ve adli soruşturmalarda, iş ve işlemlerde adının geçip geçmediği,
  • Özel yurtlarda ve öğrenci evlerinde kalınıp kalınmadığı,
  • Sohbet ya da toplantılara katılıp katılmadığı,
  • Himmet verip vermediği,

ve benzeri hususların Fetö ihraç kriteri olarak kullanıldığı görülmektedir. İlk derece yakınlar başta olmak üzere yakın çevresi de bu kriterler nedeniyle haklarının ihlali ve kişinin cezalandırılması için yeterli görülebilmektedir. Tsk ihraç kriterleri de aynı şekildedir. Sadece daha hassas incelenmektedir.

İhraç kriteri olarak kullanılan bu hususlar yürürlükte olan kamu personel mevzuatı ve ceza hukuku hükümleri kapsamında değerlendirilerek terör örgütü ile iltisak ortaya konulmaktadır. Suç işlediği öne sürülen kamu görevlileri hakkında uygulanacak usul ve hükümler de mevzuatımızla tespit edilmiştir. Kamu personel mevzuatı hükümleri gereğince disiplin suçu işlediği öne sürülen kamu personeli hakkında disiplin soruşturması açılması ve kendisine savunma hakkı tanınması gerekmektedir. Disiplin cezası ile cezalandırılan kamu görevlisinin ayrıca itiraz ve dava hakları da bulunmaktadır Aynı şekilde, suç işlediği öne sürülen kamu personeli hakkında usulüne uygun bir adli soruşturma ve kovuşturma neticesinde karar verilmesi gerekmektedir.

İhraç Edildikten Sonra Başvurulan Ohal Komisyonu Neye Göre Karar Verecek?

Ohal Komisyonu ihraç edilen ve kendisine bu sebeple başvuran kişilerin itirazlarını değerlendirme sürecinde, kişilerin bağlı bulunduğu idari kurumlardan gelen bilgiler ile güvenlik birimlerinden gelen bilgiler ışığında ön inceleme gerçekleştirdikten sonra oy birliği ile ilgili kişinin görevine iadesine yahut itirazının reddine karar ermektedir. Bu kapsamda yukarıda belirtilen kriterlere ilişkin kişi hakkında aktarılan bilgiler değerlendirilerek verilen kararlar kesin niteliği taşımaktadır.

Ohal komisyonu süreci iade edilen var mı? İhraç edilen kişinin görevine geri dönmesi mümkün mü? diyerek kişilerin endişe duyması son derece haklı bir endişe olup belirtilen süreç sonrası birçok göreve iade gerçekleştirilmiştir. Komisyon, FETÖ terör örgütüyle bağlantısı ya da irtibatı bulunmayan kişileri görevlerine iade etmektedir. Bu nedenle, Ohal Komisyon başvurusunda bulunurken kişinin kendisini yeterince iyi açıklaması son derece önemli bir husustur, hukuki yardım alınması süreçte oldukça yarar sağlayacaktır.

ihrac kriterleri guncel

Yeni İhraç Kriterleri

OHAL süresinde ve sonrasında yukarıdaki kriterlere göre yapılan ihraçlar savunma hakkı tanınmadan, masumiyet karinesi ve cezaların şahsiliği ilkelerine aykırı bir şekilde tesis edilmeleri başta olmak üzere tüm yönleriyle hukuka aykırı bulunmaktadır. Bununla birlikte, günümüzün olağanüstü şartlarında bu kriterlerin terör örgütü üyeliği için yeterli olduğu algısının yerleşmiş olduğu dikkate alınarak ihraçlara karşı yapılacak idari ve adli başvurularda konunun çok dikkatli bir şekilde ele alınması ve açıklanması gerekmektedir.  Yeni ihraç kriterleri yılında oluşmaya başlamıştır. Yaşanılan hak kayıplarını önlemek amacıyla kriterler daraltılmaya başlamıştır.

Söz gelimi bir kamu personeli çocuğunu OHAL KHK’sı ile kapatılan bir okula gönderdiği gerekçesiyle ihraç edilmiştir. Oysa ki, bu okul o dönemde Devletin ilgili kurum ve kuruluşlarından aldığı izin ve ruhsatlar çerçevesinde, Devletin izni ve bilgisi dahilinde, gözetim ve denetiminde faaliyet göstermekteydi. Dolayısıyla da resmi usul ve prosedüre uygun bir şekilde faaliyet gösteren bir okula gittiği gerekçesiyle kimsenin haklarından mahrum bırakılarak cezalandırılması mümkün değildir.

Bununla birlikte bu konuda açıklama yapılırken bu okulun tercih edilmesindeki çevresel ve diğer etkenlere de yer verilmelidir. Gerçekten de, kişiler çocuklarını gönderecekleri okulları seçerken evine olan yakınlığına, eğitim saatlerinin mesai saatlerine olan uyumuna, eğitim kalitesine, ücretine, servis ve sosyal imkanlarına bakmaktadır. Aynı şekilde işsizlik oranının çok yüksek olduğu ve iş bulmanın bir hayli zor olduğu günümüz koşullarında kimse çalışacağı işyerinin ve patronlarının yasadışı bağlantılarını araştırmaz ve bilemez. Bilmesi de mümkün değildir. Yasa dışı faaliyet gösteren kişi, kurum ve kuruluşları tespit ederek gereken önlemleri almak devletin görevi ve sorumluluğudur. Bu itibarla yasa dışı bir işyerinde SGK kaydı olduğu gerekçesiyle vatandaşın cezalandırılması hukuka uygun değildir.

Bir örnek daha vermek gerekirse, üniversite eğitimi için memleketin bir ucundaki evinden diğer ucundaki okuluna giden bir öğrenciye devlet yurdunun çıkmaması, eğitimine devam etmek için özel bir yurtta kalmak zorunda kalması ve resmi izinle çalışan bu özel yurtta kaldığı için daha sonra memurluğa alınmaması hukuken hiçbir şekilde izah ve kabul edilebilir bir durum değildir.

Fetö İhraç İdari Dava

Sonuç olarak OHAL dönemi ve sonrasındaki ihraçlar ile kamu görevine alınmama yönündeki işlemler hukuka uygun değildir. Zira savunma hakkı, usulüne uygun bir disiplin soruşturması, itiraz ve dava hakları tanınmadan disiplin cezası verilemez. Adil yargılama sonucu verilen ve kesinleşen bir mahkumiyet hükmü olmadıkça kişilerin terör ile bağlantılı ilan edilmeleri mümkün değildir. Ohal komisyonu kriterleri maalesef ki hangi kriterleri dikkate aldığı verdiği kararlardan anlaşılmamıştır.

Bununla birlikte aksi yöndeki yerleşik uygulama ve algı dikkate alınmalı. Bu yöndeki işlemlere karşı idari ve adli yönden çevresel ve fiziki etkenleri de göz önünde bulunduran detaylı açıklamalarda bulunulmalıdır. Bu aşamalardaki idari ve adli süreçlerde konusunun uzmanı olan idare ve ceza avukatından profesyonel hukuki destek alınması büyük önem taşımaktadır. Yaşanılan hak kayıpları, devamında sürdürülecek yargılama aşamasında da devam etmemesi için idare hukuku avukatı ile çalışmanız önerilir.

Mahkemeden emsal teşkil eden karar: Görevden ihraç edilmek emekliliğe engel değil

Ankara İdare Mahkemesi, 15 Temmuz sonrası mesleğinden ihraç edilen bir astsubayın emekliliği hak ettiğine hükmetti. Astsubaya ödenmemiş maaşları faiziyle ödenecek.

Asuman ARANCA

Yayınlanma: - 26 Ocak Güncellenme:

Mahkemeden emsal teşkil eden karar: Görevden ihraç edilmek emekliliğe engel değil

Ankara Bölge İdare Mahkemesi, 15 Temmuz sonrasında mesleğinden ihraç bir astsubayın açtığı davada emsal niteliğinde bir karar verdi. Mahkeme, astsubayın daha önce yaptığı emeklilik başvurusunun meslekten ihraç edilmiş olması nedeniyle reddedilmesini hukuka aykırı buldu.

Astsubayın emekliliği hak ettiğine karar veren mahkeme, ödenmemiş maaşlarının da faiziyle beraber ödenmesine hükmetti. Kararı Sözcü'ye değerlendiren avukat Mehmet Erkan Akkuş, “Emeklilik şartlarını tamamlayan kamu görevlisinin her ne sebeple olursa olsun görevinden ihraç edilmesi, emeklilik hakkına helal getiremez. Emeklilik hakkı bir lütuf değil, maaşlardan kesilen primlerin karşılığıdır. Bu durum mahkeme kararıyla bir kez daha tescillenmiştir” dedi.

RAPOR VERİLDİ

Deniz Kuvvetleri Komutanlığında çalışan bir astsubay, yılında sağlık sorunları nedeniyle başvurduğu Gülhane Askeri Tıp Akademisi (GATA) Hastanesinin Sağlık Kurulu'na sevk edildi. Sağlık Kurulu, astsubayın mevcut sağlık durumu itibarıyla “malul” olduğuna ve sınıf görevini yapamayacağına karar vererek, rapor düzenledi.

EMEKLİLİĞİNİ İSTEDİ

Astsubay bu rapor üzerine Deniz Kuvvetleri Komutanlığına (DKK) ve Sosyal Güvenlik Kurumuna (SGK) başvurarak, malulen emekliliğini istedi. Ancak SGK başvuruyu Deniz Kuvvetleri Komutanlığına iletti. Komutanlık da, Mart 'da astsubaya emeklilik başvurusunu sıralı amirleri aracılığıyla yapması gerektiğini bildirdi.

EMEKLİLİK BEKLERKEN İHRAÇ EDİLDİ

Astsubay, emeklilik işlemleri için uğraşırken, Haziran 'da FETÖ ile iltisaklı olduğu gerekçesiyle mesleğinden ihraç edildi. Bir süre sonra da SGK, astsubayın daha önce malulen emekli olmak için yaptığı başvuruyu, meslekten ihraç edilmiş olması nedeniyle reddetti. Bunun üzerine astsubay, avukatı Mehmet Erkan Akkuş aracılığıyla işlemin iptali için idare mahkemesinde dava açtı.

İHRAÇTAN ÖNCE RAPORLUYDU

Davaya bakan Ankara Bölge İdare Mahkemesi de, astsubayın başvurusunu haklı bularak işlemin iptaline hükmetti. Mahkemenin kararında, davacı astsubayın meslekten ihraç edilmesinden önce görevini yapamayacağına dair malul raporu olduğuna ve TSK'dan ilişiği kesilmeden önce 13 yıl fiili hizmet süresi bulunduğuna dikkat çekildi.

MALULİYET HAKKI TANINMALIYDI

Kararda, astsubayın emeklilik talebini ihraç işleminden önce kurumuna ilettiği ifade edilerek, idare tarafından daha önceden verilmiş malullük kararı gereğince başvurucuya maluliyet hakkı tanınması gerekirken, aksi şekilde işlem yapılmasının hukuka aykırı olduğu vurgulandı. Mahkeme ayrıca, davacının bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı aylıklarının da yasal faiziyle beraber ödenmesine karar verdi.

15 TemmuzAnkaraAvukatdavaemekliemeklilikFETÖGülhane Askeri Tıp AkademisimahkemeSağlıkSGKSözcüTSKTürk Silahlı Kuvvetleri

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir