Collina Hakem Galatasaray

Futbol tarihinde günümüze kadar gelmiş geçmiş en iyi hakem kim? diye bir soru sorulunca herkesin ilk aklına gelen isim büyük ihtimalle İtalyan hakem Pierluigi Collina olacaktır. Dünyada en iyi futbolcu kim sorusuna farklı cevaplar alabilirsiniz ama en iyi hakem kim diye sorunca herkesin hem fikir olacağı tek isim Pierluigi Collina.

Collina 1960 yılında dünyaya gelmiştir. Amatör olarak futbol oynamıştır. Hakemliğe başlaması ise annesinin ölümünden sonra olmuştur. Hakemlik kariyeri boyunca hiç kimsenin kolay kolay ulaşamayacağı bir rakam olan 464 maçta görev almıştır. Futbolcular bile bu kadar maça zor çıktığını düşünürsek inanılmaz bir rakam.

Uluslararası ilk maçına Türkiye ile Fransa Ordu Milli takımları arasında oynanan maç ile başlayan Collina, kariyerindeki en önemli maçlardan birincisi; 1999 yılında oynanan Şampiyonlar Ligi Finali ve unutulmaz son üç dakikası ile hafızalara kazınan Bayern Münih-Manchester United maçı. İkinci maçı ise; A Milli Takımı'mızın üçüncü olduğu 2002 yılında düzenlenen Dünya Kupası Final maçı. Bu maçta Brezilya, Almanya'yı yenerek kupayı beşinci kez müzesine götürmeyi başarmıştı.

1998-2003 yılları arası Dünya'nın En İyi Hakem Ödülü'nü kazanan Pierluigi Collina, çok başarılı olmasının altında yatan nedenleri bana göre; futbolcular ile iyi iletişim kurması, pozisyonları doğru şekilde okuyabilmesi, futbolcuların özelliklerini iyi bilerek nereye paslar atacağını önceden kestirerek ona göre davranması, pozisyonlara karşı verdiği jest mimikler ve kelliğinin ona karizmatik bir hava katması. Kellik bir insana ancak bu kadar yakışabilir.

Pierluigi Collina için asıl konumuza gelirsek başlıktan da anlaşılacağı üzerine Milli Takım ve kulüplerimize en iyi şans getiren hakem olması. Onun yönettiği hiç bir maçı takımlarımız kaybetmedi. Bundan dolayı Collina için Şans Meleği veya Uğurlu Hakem tabirini rahatlıkla kullanabiliriz.

Collina'nın Yönettiği Maçlarımız

Milli Takımımızın 1999 yılında Almanya maçı 0-0 berabere bitti.

Milli Takımımızın 2001 yılında Avusturya maçı 5-0 kazandık. Ali Sami Yen'de oynadığımız güzel futbol ve gelen harika bir galibiyet kazanmıştık

2002 Dünya Kupası son 16 turunda Japonya'yı 1-0 yendiğimiz maç. Ümit Davala'nın enteresan saç sitili ile attığı kafa golü.

Alpay ve Beckham arasında yaşanan olaylı İngiltere maçı. 0-0 berabere kalmıştık. Beckham bu maçta penaltı kaçırmıştı ve Alpay ile söz düellosu yaşamıştı.

1996 yılında Galatasaray'ın PSG'yi 4-2 yendiği maç.

1997 yılında Beşiktaş'ın deplasmanda Maribör'ü 3-1 yendiği maç.

1999 yılında Galatasaray'ın Rapid Wien'i İstanbul'da 1-0 yendiği maç.

2000 yılında Galatasaray'da Hakan Ünsal'nın çok uzak mesafelerden harika bir gol attığı G. Rangers maçı. 3-2 maçı kazanmıştık.

2001 yılında Şampiyonlar Ligi Ön eleme maçında Fenerbahçe'nin Kadıköy'de yine G.Rangers'i 2-1 yendiğimiz maç. Bu maçta da Revivo harika bir frikik golü atmıştı.

Real Madrid'in tarihinde belki de hiç unutamadığı maçlardan biri olan Ali Sami Yen'de ilk yarıyı 2-0 önde kapatıp, ikinci yarıda 3 gol yiyerek kaybettiği Şampiyonlar Ligi maçı. Fatih Akyel'in ikinci yarıda oyuna girerek o zamanların en iyi sol bek oyuncusu olan Carlos'a hayatının en zorlu 45 dakikasını yaşattığı maç.

NOT: 2000 yıllardan sonra izleyip hatırladığım maçlardan kısa notlarda vermiş oldum. Yanlışlarım olduysa affola.

Görüldüğü gibi Pierluigi Collina'nın yönettiği hiç bir maçtan boynumuz bükük ayrılmadık. İnsanın keşke hakemliğe geri dönse de sadece bizim maçları yönetse de şampiyonluklar kazansak diyeceği geliyor. Ama maalesef emekliye ayrıldı.

Milletçe en çok sevdiğimiz hakem olan Collina, ülkemizde çeşitli organizasyonlara katılarak ülkemize karşı olan sevgisinide dile getirmeyi başarmıştır. Ülkemizde oynadığı harika bir reklam filmi var. Orada o gün oynayanlar ne kadar şanslı biri olduklarını umarım unutmazlar. Hayırlı izlemeler.

Paylaşımlarınızın daha çok kişiye ulaşması için, merak ettiğiniz sorulara cevap bulmak için ve hoş sohbet etmek için katılabileceğiniz Türk discor kanalları linki aşağıda. Katılımlarınızı bekliyoruz.

KANAL 1

KANAL 2

KANAL 3

Bizde artık alışkanlık oldu. Yenilen takımın yöneticileri (zaman zaman teknik direktörleri de) suçu hep başkasında arıyor. Bahaneler bahaneler:
- Hakim kötüydü!
- VAR vermedi!
- Saha bozuk!
- Rakip sert oynadı!
- Kafamız da bozuk!
Daha neler neler.
Baksanıza şimdiden Fenerbahçe - Galatasaray söz düellosu başladı. Bu iki takımın maçına daha çok var ama gerilimi erken başladı.
Nereden çıktı bilmiyorum; bir de iddia atıldı ortaya. 18. haftada oynanacak derbiye yabancı hakem gelecekmiş!
Adını bile yazmışlar; Dünya Kupası dönüşünde oynanacak derbi için TFF, 37 yaşındaki Şilili hakem Piero Maza''yı düşünüyormuş!

Değişim programı dahilinde Maza''nın yerine bir Türk hakemi de Şili''de maç yönetecekmiş!
Sanki Piero Maza kuş tutacak ağzıyla! Sanırsın bir Collina! Adam İspanyon basınında "Tarihin en kötü hakemi" seçilmiş üstelik.
İddiaları bir kenara bırakalım da biz gerçeklere dönelim.
Eğer iddialar doğru çıkar da yabancı hakem gelirse ne olur? İyi yönetir, kötü yönetir bilemem ama maçlar kolay kolay bitmez! 150, belki 200 dakika... Fazlası sürer, azı olmaz.
"Neden" diyecekseniz belirteyim.
Bizim VAR''daki hakemler nece konuşacaklar gelecek yabancı arkadaşlarla... Diyelim ki Şilili geldi. İspanyolca bilen var mı bizim VAR hakemleri içinde; yok.

"İngilizce konuşurlar" diyorsanız eğer... VAR hakemlerimiz arasında İngilizce bilen var mı ki? Biraz Özgüç Türkalp ve Alper Ulusoy. Yeter mi? Yetmez!
Düşünsenize tartışmalı bir pozisyon oldu diyelim. Sahadaki yabancı hakem VAR''a soracak. VAR''daki onun sorduğunu anlatacak. Pozisyona bakacak. Ne olduğunu anlatacak. O da uygulayacak.
Şimdi bile Türkçe konuşan hakemlerimiz VAR pozisyonlarında dakikalarca durduruyorlar oyunu da yabancı olunca ne olacak?
Hem hangi maça yabancı, hangi maça yerli ayrımı nasıl yapılacak?

Ya yarın diğer takımlar da yabancı hakem isterse?
Onun için hayal kurmaktan vazgeçin. Gerçeklere bakın.
Evet; hakemlerimiz hataları kararlar veriyorlar, bu doğru. Birin penaltı dediğine diğeri değil diyor; bu da doğru.
O zaman yapılacak iş belli: Eğitim eğitim eğitim! Yok başka çaresi!

Milli maçlar:
1995: Türkiye Ordu Milli-Fransa Ordu Milli: 1-1
9 Ekim 1999: Almanya-Türkiye: 0-0
14 Kasım 2001: Türkiye-Avusturya: 5-0
18 Haziran 2002: Japonya-Türkiye: 0-1

Collina şaşırtmadıKulüp takımlarının maçları:
17 Ekim 1996: Galatasaray-Paris Saint Germain: 4-2
27 Ağustos 1997: Maribor-Beşiktaş: 1-3
25 Ağustos 1999: Galatarasay-Rapid Wien: 1-0
27 Eylül 2000: Galatasaray-Glasgow Rangers: 3-2
3 Nisan 2001: Galatasaray-Real Madrid: 3-2
22 Ağustos 2001: Fenerbahçe-Glasgow Rangers: 2-1